Monthly Archives: May 2006 - Page 2

Sampiyonfenerbahce.tk

Hoş ben bu sayfaya ulaşamadım ama benden önce sayfayı açanlar şu görüntüyü kaydetmiş:

\"ŞampiyonFenerbahçe.tk\"

Nihayet Sezon Bitti

Aldığımız son haberlere göre Fenerbahçe büyük üzüntülerini takımlarının ismini değiştirerek atlatacak ve yeni sezona yepyeni bir isimle girecekmiş.

Kısaca diyoruz ki Galatasaray şampiyonluğu; Beşiktaş kupayı; Yenerbahçe ise babayı aldı..

Murphy\’nin Kötümserlik Yasaları

İşte Murphy amcamızın bilinmeyen yasaları:

  1. Eğer kendinizi iyi hissediyorsanız, üzülmeyin geçer.
  2. Hiçbir şey göründüğü kadar kolay değildir.
  3. Herşey düşündüğünüzden daha uzun sürer.
  4. Öğretmenin ilginç bulduğu bir konu, öğrenciyi sıkar.
  5. Ne zaman birşey yapmaya kalkışırsanız, mutlaka öncelikle yapmanız gereken başka birşey vardır.
  6. Birşeyler ters gideceğinden endişe ederseniz, ters gidecektir.
  7. Kestirme yol, iki nokta arasındaki en uzun mesafedir.
  8. Teneffüste zaman derstekinden daha hızlı akar.
  9. Hata yapma olasılığınız herzaman aynıdır.
  10. Aradığınız bir şeyi son baktığınız yerde bulursunuz.
  11. Bir şeyi en uygun fiyata satın alırken, ne kadar çok uzun araştırırsanız araştırın, satın aldıktan sonra bir başka yerde daha ucuza satıldığını keşfedersiniz.
  12. Parlemento faaliyette iken hiç kimsenin yaşamı, özgürlüğü ve mal varlığı güvende değildir.
  13. Bir cihazı monte ettikten sonra, mutlaka birkaç civata artar.
  14. Demiryollarına bakarak trenin nereye gittiğini asla bilemessiniz.
  15. Bankadan kredi alırken, önce ihtiyacınız olmadığını ispatlamanız gerekir.
  16. Bir şeyi tamir ederken, düşündüğünüzden daha uzun sürer ve daha pahallıya mal olur.
  17. Bekar birinin kız (veya erkek) arkadaşı yoksa bir nedeni vardır.
  18. Size uygun birini bulduğunuzda, ya evlidir ya kız (veya erkek) arkadaşı vardır ya da gay\’dir.
  19. Bir şeyle fazla oynarsanız, onu bozarsınız.
  20. Bir şeyi yerleştirken sıkışırsa zorlayınız; kırılırsa zaten değiştirmeniz gerekiyordu.
  21. Bozulan bir ev aletini tamirciye nesinin bozuk olduğunu gösterirken, mükemmel bir şekilde çalışır.
  22. Pipo, akıllı bir adama düşünmek için süre tanır fakat akılsız için ağzına sokuşturacağı bir şeyden ibarettir.
  23. Herkesin, fazla bir işe yaramayan, \”nasıl zengin olunur?\” formülleri vardır.
  24. Çöpü dışarıya almanız gerektiğini, kapıcı çöpü aldıktan sonra hatırlarsınız.
  25. Bir tartışmada şüpheye düşerseniz mırıldanın, başınız derde girese tartışmaya başkanlık edin.
  26. Beyin x güzellik x medeni hali = sabit\’tir. Bu sabit ise sıfır\’dır.
  27. Hayata güzel olan herşey ya yasal değildir ya ahlaki değildir ya da kilo aldırıcıdır.
  28. Kolay kandırılanların paralarının kendilerinde kalmasını sağlamak ahlaken yanlıştır.
  29. Bir kişinin size karşı beslediği sevgi duygusu, sizin onu ne kadar sevdiğinizle ters orantılıdır.
  30. Eldeki bir kuş, tepenizdeki bir kuştan daha güvenlidir.
  31. Aşk, kalpte açılan bir deliktir.
  32. İyi kızlar (erkekler) ipi sonuncu olarak göğüslerler.
  33. Para, aşkı satın alamaz fakat sizi kesinlikle iyi bir pazarlık yapabilecek konuma getirir.
  34. Murphy\’nin altın kuralı: her kimin altını varsa kuralları o yapar.
  35. Tünelin ucundaki ışık, size doğru gelen bir trenin far\’ıdır.
  36. Bekarlık ırsi değildir.
  37. Sizden daha çılgın biriyle arkadaş olmayınız.
  38. Güzellik yüzeyseldir ancak çirkinlik kemiğe kadar işler.
  39. Herkesi memnun etmeye çalışırsanız, kimse bundan hoşlanmaz.
  40. Yapılan hatalı bir hesaptan birden fazla kişi sorumlu ise, hiçbiri hata yapmamıştır.
  41. Şüpheye düştüğünüzde, ikna edici olmaya çalışın.
  42. Mantık, güven içinde yanlış sonuçlara sistematik olarak ulaşmanızı sağlayan bir metodtur.
  43. Bir uzman, daha az bilinen şeyleri daha çok bilen ve hiçbirşey hakkında tamamiyle herşeyi bilen kişidir.
  44. Bir kişiye \”masa boyalı, sakın deyme!\” derseniz, size inanmadan önce mutlaka masaya dokunacaktır.
  45. Aşık olduklarında, akıllı bir adamla budala bir adam arasında hiç fark yoktur.
  46. Bütün bir dönem kusursuz çalışan hesap makinasının, matematik sınavında pili biter. (açıklama: her ihtimale karşı yanınızda pil taşırsınız, o da bayat çıkar)
  47. Bekarlık zamanın fonksiyonudur, ne zaman birini bulursanız, hemen bir başkası dikkatinizi çeker.
  48. Büyük keşiflerin tümü hatalar sonucunda olmuştur.
  49. Toplantı, gündemin tartışıldığı ve saatlerin boşa harcandığı bir faaliyettir.
  50. Yeni sistemler yeni problemleri beraberinde getirir.
  51. Biz herhangi bir konunun yüzde birinin milyonda birini bile bilmiyoruz.
  52. Bir tasarım mühendisinin temel fonksiyonu üretici için onu imal etmeyi ve tamirci için tamirini yapmayı zorlaştırmaktır.
  53. Okulun en zor dersinin sınavında, sınıfın en çekici kızı (veya erkeği) yanınızda oturmakla dikkatinizi dağıtır.
  54. Bir şeyi anlayamıyorsanız, içgüdüsel olarak doğrudur.
  55. Bir deney doğru sonuç veriyorsa, bir şeyler ters gitmiştir.
  56. Bir erkeği elde tutmanın yolu, onu bırakmamacasına sıkıca sarmalamaktır.
  57. Denediğiniz herşey başarısızlıkla sonuçlanıyorsa, kullanma kılavuzuna müracaat ediniz.
  58. Ters gitmesi muhtemel bir kaç olasılık içinde en fazla hasar verebilecek olasılık gerçekleşir.
  59. Piyangoda para kazandığınız gün, ölümünüze fazla kalmamıştır.

Murphy Yasaları

Daha önce de Murphy amcamızın seks yasaları \’na burada daha önce de yer vermiştim.

Araştırıp, amcanın hayat hikayesine ulaştım. İşte düşündüren amcanın hayat hikayesi:

1917 doğumlu Edward A. MURPHY Jr. ABD Hava Kuvvetlerinde 1949 \’da roketler üzerine deney yapan mühendislerden biriydi. İnsan üzerine ivmelenmenin etkilerini inceliyordu (USAF proje kodu MX981). Deneylerden birinde pilot üzerinde 16 değişik noktaya akselometre takılması gerekiyordu. Sensör bir yapıştırıcı ile ancak iki türlü takılabiliyordu ve birisi 16 sensörün tamamını da yanlış takmayı becerdi. Bunun üzerine Murphy, daha sonra kanun olarak nitelendirilecek ilk söylemlerini bir basın toplantısında açıkladı. Bir kaç ay içinde ise \”Murph\’nin Kanunları\” mühendislik sahasında çalışanlar arasında yayıldı ve 1958 \’de de nihayet Webster\’in sözlüğüne girdi.

Birkaç gün sonra bu yasalara biraz daha giriş yapabiliriz.

Kıtlık Zarı

Vakt-i zamaniyle çeşitli veteriner ve tıp profesörleriyle hayvanlarda kızlık zarı olup olmadığının soruşturmasına girişmiş Cemal SÜREYA diye enteresan bir kişilik mevcut. Amcanın ağzından:

Önemli üç durum söz konusu. Birincisi, kızlık zarı sadece insanda varsa, doğa ya da tanrı özel bir önem vermiştir. İkincisi, hayvanlarda da varsa, bu sefer bekaretin önemsiz olduğu gerçeği ortaya çıkacak. Üçüncüsü yalnız maymunda ve insanda varsa, DARWIN haklı çıkacak.

Bu araştırmanın nedenini çapkınlığı ile meşhur bu şairin bakire kalmakta ısrarcı sevgililerini rahatlatma çabasından mıdır acaba diye düşünüyoruz topyekün. Ancak böyle bir çabası olanlara da şu müjdeyi verebilirim ki: kızlık zarı denen olay at, köstebek, lama, sıçan, sırtlan vs. gibi birçok karasal memelide bulunurmuş*

Yassah Gardaşım

Bu günlerde de işi gücü olmayan tipler çıkıp yasak kuşak koyuyorlar etrafa. Olayın son ilgilisi de İzmir\’de kep giyme ve mezuniyet törenlerine yasak başlıklı bu haber. Yazı sanki ucubelerle dolu sanal bir dünyadan çıkagelmiş durumda. Amcamın teki buna bir güzel yorum yapmış ki aklınız şaşar:

Çok doğru bir karar. Hatta ben gelecek yıldan itibaren, mezuniyetlerde kalpak ve türban giyilmesini teklif ediyorum.

\”Herkes layık olduğu şekilde yaşar\”

Sormadan edemiyorum..: Biz şimdi buna mı layığız? Bence kesinlikle HAYIR!

Aynı tip sonra dayanamayarak şunu da eklemiş:

Hay Allah; Devlet büyüklerimizin çocukları Avrupa\’larda, Amerika\’larda hiç de bizim kültür ve ananelerimize uygun olmayan bir şekilde mezun oluyorlar. Bence oralarda da kep giymeyi yasaklamak için herekete geçmeliyiz.

Merak ettim şimdi, Emin ÇÖLAŞAN bu konuyu irdelese bir acaba neler yazardı?.. Hoş ona kalmadan başka ilginç yorumlar da mevcut. Şöyle ki:

Türk kültüründe neler olduğunu biliyorlar mı? Türk kültüründe kara çarşaflar içinde dolaşmak, karşı cinsi öcü gibi göstermek, kadınlara dayak atabilirsiniz demek, kafalarınızı örtmezseniz hedefimize ulaşamayız diyenler de yok. Kep töreni kime ne zarar vermiş ki? İsterseniz türban takma töreni düzenleyim mezuniyetlerde ne dersiniz? Oynanan oyunlara dikkat edelim. (bu biraz abartı olmuş, kabul ediyorum)

Mezun olunca kep fırlatan daha az mı müslüman oluyor? Nasil bir zihniyet bu? Elinizde olsa sarık fırlatırsınız ama yemiyor işte.

Size ne arkadaşım kardeşim kaymakamım. İsteyen istediği gibi kutlama yapar. Törene katılmayanı mezun etmiyorlar mı ki? Tek sebep olarak parayı gösterseniz neyse diyeceğim de; yok papazmış, yok kültürmüş falan örtmüyor bunlar niyeti. Ananızı da alıp gitmenizi isterdim ama, terbiyem müsade etmiyor.

– Abi ota boka ananelerimize babanelerimize uymuyor bahanesi ile abuk sabuk yasak koymak…
– Ciddi olamazsın…
– Evet abi yasaklanmış.
– …

Bildiğim kadarıyla türk kültürü orta asya\’dan kaynağını alır. Atla yek vucut olmuş insanlar olarak bilinirdik. İşte buradan hareketle, bir an önce okul servislerinin kaldırılıp yerine çocukların atla okullarına gitmesi sağlanmalı. Çocuklar ancak bu yolla kültürümüze sahip çıkabilirler. Sonrasında atılacak adım ise okul binalarının bir an evvel yıkılarak yazın serin yerlerde, kışın nisbeten sıcak yerlerde okul adı altında otağlar kurulmasıdır. Beden eğitimi derslerinde binicilik çalışmalarına ağırlık verilmesi de başarıyı beraberinde getirecektir. Gereğinin yapılmasını bilgilerinize arz ederim.

Mezuniyet törenleri de haremlik selamlık yapılsın, hatta ilköğretim mezuniyet törenleri velilerden ekstra masraf çıkmasın diye toplu sünnet şenlikleriyle desteklensin. Kafalara kafayı takmak derdinden kurtulunsa sanki ortalıkta konuşacak pek bir şey kalmayacak gibi. On küsür sene \”adam olucaz\” diye dirsek çürütüp öğrencilik emeğinin karşılığını kutlamak istiyorsun. Bunu da gayet masumane bir şekilde, herhangi bir amaç gütmeden evrensel bir giysiye bürünerek yapıyorsun. Olay bundan ibaret. Dili yabancı kelimelerden temizlemek gibi, onyıllardır kullanılan artık dille bütünleşmiş kelimeler yerine ne yazık ki* benimsenemeyecek kelimeler uydurmak gibi beyhude bir çabadır bu. Konuşacak bir şey yok, ben zamanında kepimi cüppemi giydim, kiralanıyordu bizim zamanımızda şükür, birkaç saat giydik, sonra verdiğimiz parayı kuruşuna kadar aynen aldık. Yemek, parti, vs konusu da gitmek isteyen/imkanı olan gider, istemeyen/imkanı olmayan gitmez. İlla ki bu insanları okutan aileleri bir miktar ayırmıştır çocuklarının bu günlerini görmek için. Sözüm bilmemkaç çocuk zıçıp onları saldım çayıra mevlam kayıra mantığıyla yetiştirenlerden dışarı. Kep giyen insanlar çocuk yaşta değildirler artık; dolayısıyla diplomaları gibi keplerine cüppelerine de sahip çıkmalıdırlar. Benim zamanımda olsa çıkardım. İlk öğretimdeki kep cüppe törenleri oldukça anlamsızdır, evet. İsteyen giyer, istemeyen giymez, hatta törene de gelmez, herkesin paşa gönlü bilir. Ama özgürlük savunurken \”genel istek\” kisvesi altında \”özele\” hitap etmek çelişkidir. Yasağın amacının da farkındayız, okunacak satır arası bile bırakılmamış!

01:02:03 04/05/06

İşte zor olan olaylardan biri:

01:02:03 04/05/06

Yine tam vaktinde anı yaşadık oh ne güzel…