O göbeğini kaşır.
Göbeğinin tombik olması ona mutluluk verir, çünkü bu yaşamın tadını çıkarttığı anlamına da gelir.
Ayağını altına alıp oturur.
Elinde bayraklarla yürüyen kadınları görünce \”Ne vınaklıyo bunlar len…\” diye kızar.
\”Haberleri\” sevmez.
O \”Ti-Vi eğlence programına\” bakar.
Dünyada neler olup bittiği konusunda, bildiği tek dış politika yorumu \”İngiliz yaman olur\” görüşüdür.
Kitap okumaz.
Çok da gerekiyorsa \”Bi bakıver kitap ne diyor?\” diye sorduğu bir \”hoca\”sı vardır.
Gazete bilmez.
İlgi duyduğu tek gazete, turşu kavanozlarının altına serdiği geçen senenin gazetesidir.
Liderlerle ilgili en kapsamlı düşüncesi \”Müslüman adam\”, demokrasi ile ilgili tek fikri ise\”Çalsın ama iş yapsın\”dır.
Sonra göbeğini kaşır…
İşte; Tayyip Erdoğan\’ın bir anda \”Her şey için sandık\” derken, güvendiği adamdır o…
Büyük kentlerde her partiden, her yaştan, her meslekten, her görüşten, her kesimden milyonlar meydanlara dökülürken… Eski-şimdiki cumhurbaşkanları, üniversiteler, akademisyenler, yüksek mahkemeler, askerler, sivil demokratik örgütler \”endişelerini\”dile getirirken… Dünya medyası \”Türk halkı siyasi İslam\’a dur dedi\” kanaatine varırken…
Tayyip Erdoğan\’ın güvendiğidir o:
Göbeğini kaşıyan adam...
Atatürk\’ün kızları al bayraklarla yürürken, bu ülkenin aydınlık yüzlü erkekleri meydanları doldururken, çocuklar annelerinin-babalarının elini tutup yarınlarına şimdiden sahip çıkmaya kalkarken…
Göbeğini kaşıyan adam uzakta bıyık altından güler.
Ve sandık ortaya konulduğunda…
Göbeğini kaşıyan adamın dediği olur.
Çünkü demokrasi, bilinçte aşağı-yukarı eşit insanların rejimidir. Bir toplumun çoğunluğu \”göbeğini kaşıyan adam\” ise, orada demokrasi olmaz, olamaz...
Tayyip Erdoğan işte ona güvenir:
Göbeğini kaşıyan adama...