Seçim gecesi, saat 19 civarı, CHP Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum imzası ile, sandıkta görevli partililere gönderilen, cep telefonu iletisi aynen şöyleydi;
Saygıdeğer sandık sorumlumuz;
Genel merkezimize gelen sandık sonuçları ile basında açıklanan sonuçların çok farklı olduğu görülmektedir. Lütfen sandıklarınızı terk etmeyiniz. Mutlaka, ıslak imzalı sandık tutanaklarınızı ilçe merkezlerimize ulaştırınız.
Bu konuda göstereceğiniz hassasiyetin, ülkemizin geleceğine katkı yapacağını unutmayınız. Saygılarımızla.
Oy kullandığım sandığın sonucunu öğrenmek için beklerken, CHP sandık görevlisine geldi bu ileti. Benim sandıkta CHP 179, AKP 41, MHP 37 idi. 6 adet de bağımsızlara çıkmıştı. \”İş bitti\” dedim içimden ve eve TV başına döndüm.
Kameralar CHP Genel Merkezini gösteriyor, dev ekrandan yansıyan sonuçlar geldikçe coşku artıyordu. Biliyorsunuz bu coşku ilerleyen saatlerde hüzne dönecekti. Nitekim saat 21 civarında AKP oylarının oranı yüzde 56\’lara kadar çıkacak sonra 49.9\’a inecekti. CHP ise 25.9… Bunlar Yüksek Seçim Kurulu tarafından açıklanan resmi sonuçlardı. Türkiye yeni bir demokrasi sınavına girmiş, işte bunu da başarıyla, yüzünün akıyla sonuçlandırmıştı. Acaba öyle mi? Millet iradesi, böyle tecelli etmişti. Halk AKP\’yi seçmişti. Peki bu bir gerçeği mi yansıtıyordu acaba?
Bir ay kadar önce Giresun\’da idim. Daha önceki seçimde AKP 4-1 almıştı seçimi. Şimdi milletvekili sayısı 4\’e düşmüş ilde, milletvekilliklerinin 2-2 olması neredeyse kesindi! CHP\’liler \”şu an öndeyiz, az daha zorlarsak 3 -1 almamız muhtemel\” diyordu. 2 gün çarşı pazar dolaştım, sahilde oturdum, şoför, berber, esnaf, köylü ile konuştum. Değil AKP\’ye oy vereceğiz diyeni, laf açılınca küfretmeyenle bile karşılaşmadım. Demek ki kırılma Karadeniz\’den başlıyordu. Hopa olayları, Trabzonspor\’un durumu… Ama şimdi sonuç açıklandı; 3 AKP, 1 CHP! Trabzon, Samsun, Rize, Samsun…. Benzer sonuçlar. Nasıl olur?
Size birazcık eskiye taşıyayım.
Yıl 2002, AKP ilk iktidarına gelmiş. İlk saldırdığı ve ele geçirdiği yer neresi; anımsayın lütfen. YSK, yani Yüksek Seçim Kurulu. Ve yine anımsayın, anımsamıyorsanız gazete arşivlerine bakın. CİA Türkiye masası şeflerinden birisi olan ABD Büyükelçi\’sinin ilk ziyaret ettiği kişi YSK Başkanı olmuştu. Niye?
Ve seçimleri bu YSK yapıyor, yönlendiriyor, yürütüyor, kesin kararları alıyor. AKP\’nin adamları, içinde AKP\’nin de olduğu seçimleri düzenliyor. Sözde açılan ihale ile oy pusulalarının basımı AKP\’li adama veriliyor.
Yine anımsayın, YSK seçmen kütüklerini ilan etti. 2 yıl önceki seçmen sayısına 10 milyon kişi birden eklenmiş. Kim bunlar, nereden çıktı, nereden geldi? Ve bir şey daha; tüm şüpheler artarak sürerken, ele sürülen mürekkep birden ortadan kalktı. Niye?
Seçim gecesi TV seyretmeyi sürdürüyorum. Keçiören\’de yaşanan bir arbadeyi gösteriyor. Polisler, bir grup vatandaşla itişiyor, vuruşuyor. Vatandaşlar CHP ve MHP\’li kişiler. Şöyle diyor TV muhabiri. Niye; çünkü oy kullanılan binanın önünde duran bir kadın, insanlara AKP\’ye oy vermeleri halinde 200\’er lira dağıtıyor. Olaya tanık olan bir vatandaş, \”200 lira az oldu diyenlere, 100 lira daha veriyor.\” diye anlatıyor. Bu nasıl olur?
Hanımefendinin çantasında, AKP hanesine evet yazılı oy pusulası bulunuyor. Bunu alan \”oy satıcısı\” oy pusulasına bu hazır pusulayı yerleştirip, ona verilen boş oy pusulasını getirip verdi mi, 200 lirasını alıyor. Birkaç saat sonra herkesin dikkati çekiyor bu işlem, müdahale ediyorlar. Ve beklenen oluyor; polis anında müdahale edip, bu kadını ve oy pusulalarını kaçırıyor, kalan polisler de vatandaşa saldırıyor.
İlerleyen saatlerde, İstanbul\’da AKP\’ye evet mühürü basılı milyonlarca oy pusulası yüklü bir kamyonun yakalandığı duyuruluyor ekranlarda. Ne oldu bu kamyon, o kadın, onu kaçıran polisler. Ne bir haber, ne ses… Bunlar bilinenleri, ya bilinmeyenler?
10 milyon birden artan seçmen sayısı… yetmiyor bunlar YSK\’ye, 19 milyon da fazla oy pusulası bastırıyor. İhale verilen AKP\’li matbaacının, bu oy pusulalarından ne kadar bastığı da bilinmiyor…
Seçimin ertesi günü, e-postama, bir arkadaşım tarafından gönderilen notu mutlaka sizle paylaşmalıyım;
Sarıyer\’de sandık başkanı olarak görevliydim. Oy kütüğünde, rastlantıyla bir şey dikkatimi çekti. Bir apartmanın 5\’nolu dairesinde 17 kişi seçmen gözüküyor. Çoluk çocuğu da sayarsan, mahelle gibi bir ev olmalı. Oysa o apartmanın, diğer dairelerinde 4\’ü aşan seçmen yok. Bir ayrıntı daha, 17 kişilik evde 5 kişi Şebinkarahisar, 3 kişi Çorum, 4 kişi Hatay diğer 5 kişi ise farklı yerlerde kayıtlı. Türkiye\’nin her köşesinden gelmiş insanlar nasıl bir arada?
Sabahleyin söz konusu aparmanın 1\’nolu dairesine kayıtlı 2 seçmen oy kullanmaya gelince, söz konusu 5 nolu daireyi sorduğumda akıl almaz bir yanıt aldım. Adam sinirle, \”Allah belalarını versin. Bu 12 kişi daha önce benim dairemde kayıtlı çıktılar. Oradan sildirinceye kadar emdiğim süt burnumdan geldi. Ben sildirince demek ki 5 nolu daireye yazılmışlar.\”
Bu arada olay büyüdü. CHP\’nin hukukçuları geldiler. Söz konusu kişilerin vatandaşlık numaraları çıkarılıp araştırıldı. Türkiye\’nin başka bir yerinde kayıtlı değiller. Peki ama kim bunlar? Niye buraya kayıtlı. merakla saat 17\’ye kadar, bu kişilerin gelip oy vermesini bekledim. Ancak belli ki haber onlara uçurulmuş, gelemediler. Hadi ben benim sandığımda bunları önledim, ya diğer sandıklar?
Bir şeyler döndüğü kesin kere kesin! Bazı kişilere birden çok vatandaşlık numarası verilmesi de olabilir bu, ölmüş kişilere ait numaraların bazı adamlara dağıtılması da… Peki bunu kim çıkaracak ortaya? Tabii ki CHP.
CHP bu seçimde açıldıkça açıldı, bütcesini bitirdi. Yine de AKP ile kıyaslanabilir mi? AKP\’nin seçim harcamaları sorgulanmalı. Bu bir…
Gerekirse YSK önünde yatıp kalkılmalı. Ve bu fazla basılan 19 milyon oy pusulası nerede şimdi? Kadının çantasında, kamyonda bulunan AKP\’ye evet mühürü basılı oy pusulaları nereden çıktı? YSK olan bitenin hesabını vermeyecek mi? Bunun lamı cimi yok. Koca ülke bir çetenin kıskacında, müthiş bir hileli, şaibeli seçimden geçti. Kazanmak için her şeyi mübah sayan, insanla Tanrı arasındaki ilişkiyi bile çıkarı için kullanan bu teşkilattan önce Türkiye , böylece kamunun zaten bir avuç kalan malları ile vatandaşın cepleri de bu kirli ellerden kurtarılmalıdır. En azından, bırakın onu bunu; 10 milyon seçmen yaratıldı. Oyların yüzde 20\’si bu! Hele seçimlerde 40 milyon oy kullanıldığı düşünülürse bu oran yüzde 25\’i buluyor. Bu 10 milyon AKP\’ye oy kullandırıldı, bu o kadar açık ki. Çıkar yüzde 20\’yi, geriye yüzde 29, yüzde 25 derseniz 24 kalmaz mı? AKP\’nin aldığı oy 21 milyon, yarısı şaibeli! Bu yüzde 20 oy kullanılmasa, CHP\’nin oy oranı yüzde 30\’u rahat rahat aşmaz mı? Bu müthiş sahtekarlık ortaya çıkartılırsa, \”yahu ben hayatımda AKP\’ye oy vereceğim diyeni görmedim, nereden çıkıyor bu oylar\” diye soranların da sorusuna yanıt verilmiş olur.
Önümüzdeki dönem, gerçek CHP olmaya hazırlanan partinin bugün tek görevi, bu şaibeli seçimin, hileli ahlaksız seçimin faş edilmesidir. Seçimlerde partisinin geriye düşmesi için çalışan 13 Hazirancılara verilecek en iyi yanıt da bu olacaktır!
Bu sayede yinelenecek seçimlerde iktidar nihayet el değiştirecektir!
0 Comments.