Son günlerde gazetecilikle ilgili bazı etik sorunlar yeniden masaya yatırıldı.
Önce yasaya aykırı telefon dinlemeleri, ses kayıtları nasıl yayınlanmalı, bu konuyla ilgili kamu yararı kıstası tartışıldı.
Daha sonra Sabah genel yayın yönetmeni Erdal Şafak\’ın ellerine geçen \”bomba\” bir ekonomi haberini ülke menfaatlerine zarar vereceği gerekçesiyle yayınlamadıklarını yazması başka bir tartışma yarattı. Birçok yazar da bu konudaki fikirlerini açıkladılar.
Ama bugün bu tartışmaların tamamen nafile olduğunu, aslında gazetelerin haber değerlendirmesinde bugün artık tamamen siyasi eğilimlerin hakim olduğunu gösteren tipik ve somut bir örnekle karşı karşıya kaldık.
Haber şu: Kayseri Garnizon Komutanlığında iki astsubay komutanlığın bilgisayar sistemine girerek sahte emir kaydederken suçüstü yakalandılar. Astsubaylardan biri Fethullah Gülen cemaatine bağlı Işık evlerindeki \”ağabeyleri\” tarafından yönlendirildiğini itiraf etti.
Şimdi bu haberin hangi gazeteler tarafından nasıl değerlendirildiğine bir bakalım:
Birinci Sayfadan Görenler:
- Posta
- Hürriyet
- Milliyet
- Vatan
- Akşam
- Habertürk
- Sözcü
- Cumhuriyet
- Yeniçağ
- Radikal
- Tercüman
- Birgün
Birinci Sayfadan Görmeyenler:
- Sabah
- Zaman
- Türkiye
- Star
- Yeni Şafak
- Bugün
- Güneş
- Takvim
- Milli Gazete
- Vakit
- Taraf
- Yeni Asya
Şu tablo medyanın bugünkü durumunun çok çarpıcı bir örneğidir.
Haberi bir kez daha tekrarlamakta yarar var: Ülke savunmasıyla görevli olan Türk Silah Kuvvetlerinde (kim tarafından sokulmuş olursa olsun) iki köstebek beşinci kol faaliyeti yürütürken yakalanıyorlar ve suçlarını itiraf ediyorlar.
Bu olayın haber değerinin tartışılacak bir yanı var mıdır?
Demek ki aslında gazetecilik, kamu yararı, ülke menfaatleri falan filen tamamen lafı güzaftır.
Bu olayın gazetecilikle ve haber değerlendirmesiyle, kamu yararıyla bir ilgisi yoktur.
Bu manzara, siyasi iktidarın ülkeyi de, medyayı da ikiye bölmüş olmasının manzarasıdır.
0 Comments.