Category Archives: Fıkra - Page 2

Seninkini Arayalım

İki adam Akmerkez \’de eşlerini kaybetmiş, hararetle arıyorlarmış. Ortada koşuşturup dururlarken birbirlerine çarpmışlar.

  • Ne oluyor birader?

demeye kalkışmış birisi…

  • Kardeş kusura bakma, karımı arıyorum.
  • Sen de benim gibi karını mı kaybettin? Ben de arıyorum…

İçlerinden birinin aklına bir fikir gelmiş..

  • Arkadaş, madem ikimizde karılarımızı arıyoruz, karılarımızın tiplerini birbirimize tarif edelim. Ayrı ayrı yerlerde aramaya başlayalım, eğer rastlarsak saat 4 \’te McDonalds \’ın önüne gitmesini söyleriz..

Diğer ada tamam demiş ve tarif etmeye başlamış..

  • Karım sarışın, mavi gözlü, 1.75 boyunda, 60 kg ağırlığında, topuklu beyaz ayakkabı ve kırmızı bir mini elbise giyiyor.. Seninki?
  • Siktiret benimkini, seninkini arayalım!!!

1 Kadın 1 Ütü 1 Gömlek

Odanın birine 1 kadın, 1 ütü ve 1 gömlek koymuşlar. 5 dakika içinde gömleği ütüleyip, kadınla beraber olan kişi kazanacakmış. Japon almış ütüyü eline, gömleği bir güzel ütülemiş. Kadına sıra gelince süre bitmiş. Çıkışta:

  • Bizde prensip budur, önce iş gelir…

Fransız girmiş ve hemen kadına saldırmış. Ütüye sıra gelince süre bitmiş. Çıkışta:

  • Bizde prensip budur, önce aşk gelir…

Türk girmiş. Girer girmez vermiş kadına ütüyle gömlegi, o ütülerken işini bitirmiş ve kazanmış. Çıkışta:

  • Bizde prensip budur, çalışanı üterler…

Nasıl Hatırlamazsın?

Padişah bir gün bir ferman yayınlayarak o haftaki cuma namazında orada yasayan herkesin bulunmasını zorunlu kılmış. Dört bir yana haber salınmış ve cuma vakti gelmiş. Bizim Temel dışında bütün ahali cumaya katılmış. Ertesi gün padişah sadrazamı yanına çağırıp sormuş:

  • Dünkü cumaya ahaliden katılmayan var mı ?
  • Evet efendim, bir kişi katılmadı. Temel.
  • Tiz getirin o deyyusu karşıma.

Temel\’i bulup yaka paça padişahın huzuruna çıkarmışlar. Padisah, Temel ve Sadrazam kaldığında Padişah sormuş:

  • Söyle bakalım neden gelmedin dünkü cuma namazına?
  • Çok önemli bir isim vardı padişahım…
  • Himmm demek önemli bir işin vardı. Öyleyse sana ölmeden önce üç dilek dileme hakkı tanıyorum. Söyle bakalım ilk dileğini.
  • Yok padişahım ben en iyisi dilek dilemeyeyim siz beni oldürün.
  • Dile lan deyyus çabuk adamı çileden çıkartma.
  • Peki. Eeee şey padişahım. Ben sadrazamın karısına hastayım, madem öyle ölmeden önce bir yatsam onunla.

Tabi bunu duyan sadrazam olaya şiddetle karşı çıkmasına rağmen, padişahın \”Boş ver takma kafana nasıl olsa ölecek\” gibi sözlerinden sonra istemeye istemeye razı olmuş. Ardından sıra ikinci dileğe geldiğinde Temel de yine aynı naz ve padişahın azarlaması sonunda Temel ikinci dileğini söylemiş:

  • Eeee şey padişahım ben sizin karınıza da hastayım, ölmeden önce onla da…
  • Ne diyorsun lan sen?

Tabi padişah köpürmüş ama bu kez de sadrazam telkinde bulunmuş ve Temel Padişahın karısıyla da… Veee sıra gelmiş üçüncü dileğe:

  • Söyle bakalım şu üçüncü dileğini de bitirelim artık şu işi.
  • Yok padişahım söylemeyeyim, ilk ikisini söyledim ama bunu nasıl söylerim bilmiyorum.

İlk ikisinden daha kötü ne olabilir ki diye düşünen padişah kızarak:

  • Oğlum şöyle bak işkence yaptırırım, söyletirim!
  • Peki efendim…

demiş Temel ve devam etmiş:

  • Ben sadrazamla size de hastayım.

Ardından kısa bir sessizlik ve Sadrazam:

  • Padişahım ben sanki Temel\’i namazda görür gibi oldum. Hatırlıyor gibiyim.

Padişah:

  • Nasıl hatırlamazsın lan eşşoğlu eşşek yanımda oturuyordu!..

Karı Kaçmış

Temel bir sabah parkta yürürken bir adam görmüş, adam yerde şınav çekiyor… Temel adama yaklaşmış, bir sağına geçmiş bakmış, bir soluna geçmiş bakmış, bir arkasına geçmiş bakmış sonra durmuş:

  • Hemşeruuum…

demiş,

  • Karı kaçmış, karı kaçmış… Boşuna kendini yorma…

Viagra

Genç adam eczaneye girmiş:

  • Abi bana bir viagra verirmisin?

demiş. Eczacı vermiş viagrayı. Genç adam sormuş:

  • Kaç para?
  • Eczacı 10 TL.

Genç adam 100 TL vermiş. Eczacı:

  • Bozuk yokmu?
  • Yok.
  • Karşıdaki çerezciden bozdur gel.
  • Abi çerezci beni tanımaz ki?
  • Ben burdan işaret ederim bozar paranı…

demiş. Genç adam karşıdaki cerezciye gitmiş:

  • Abi, beni karşı eczacı gönderdi, 100 TL\’yi bozacakmışsın, bir de 500 TL para vercekmişsin…

demiş. Cerezci başını kaldırıp eczacıya bakmış, karşıdan eczacı başını salayarak onay vermiş. Genç adam da gelmiş ezcacıya, 10 TL\’yi vermiş, viagrasını alıp gitmiş.

Akşam üzeri çerezci gelmiş eczacıya, 500 TL\’yi alayım demiş. Eczacı şaşırmış:

  • Ne 500 TL\’si?
  • Çocuğu gönderdin, hem 100 TL bozdurttun, hem de 500 TL istedin ya? Hatta sana baktım, onayladın karşıdan…

İşte o an anlamış eczacı başına geleni, vermiş cerezciye 500 TL\’yi tabi.

Ertesi gün yaşlı bir amca girmiş ezcaneye. Eczacıya:

  • Oğlum ben viagra alacaktım ama etkileri nasıldır, bilgi verir misin?

demiş. Eczacı:

  • Amca, şu kadarını söyleyeyim; dün birisine viagra verdim, daha adam kutusunu açmadan hem çerezciyi hem de beni…

Sultanın Memeleri

Pala, sarayın hizmetkarlarından biri.. Yıllardır Kraliçeyi görür ve onun göğüslerine hayran olurmuş… Artık bir saplantı halini almış kraliçenin göğüslerine dokunmak… Tüm cesaretini toplayıp harem ağasına açılmış:

  • Bana sultanın göğüslerini koklat. Ömür boyu biriktirdiğim bin altın senin.

Harem ağasının aklı yatmış bu karlı işe. Kenar mahallelerde tanıdığı bir simyacı-büyücü karışımı bir kadın varmış. Ona gidip bir losyon hazırlatmış ve bu losyonu, sultanın o gün banyodan sonra giyeceği korseye iyice sürmüş.

Sultan çıplak tenine korseyi takınca, losyon etkisini hemen göstermiş. Göğüsleri yangın yeri gibi yanmaya başlamış.

Saray doktorları merhemlerle, ilaçlarla çare bulamamışlar. Sultan acıdan, kaşıntıdan, yanmadan ölecek… Harem ağası ortaya çıkmış ve padişaha:

  • Saray hizmetkârlarından Pala, derdinize derman olabilir. Onun salyası, her şeye iyi geliyor. Tek çare, Pala\’nın dili. Kraliçemizi ancak o kurtarır, eğer siz izin verirseniz.

Padişah tabi çaresiz, çağırmış Pala\’yı hareme. Pala bir saate yakın sultanla yalnız kalıp muradına ermiş.

Ne var ki söz verdiği 1000 altını harem ağasına vermeye yanaşmamış ve:

  • Bu olayı açıklarsan ikimizin de kellesi gider. Bunu göze alamazsın. Hadi bakalım, çek arabanı.

Harem ağası öyle kızmış ki, ertesi gün aynı yakıcı losyonu padişahın banyodan sonra giyeceği donuna iki kat sürmüş… Sonra Pala\’yı çağırtmış:

  • Padişahın kaşıntısı varmış, seni emretti!..

Domuz Gribi

Temel\’in karısı domuz gribine yakalanmış ve hastaneye kaldırılmış. Aradan geçen zaman içinde karısı hastalıktan kurtulmuş. Geçmiş olsun ziyaretine gelen Dursun Temel\’e sormuş:

  • Karin nasil oldi Temel, tamamen iyileştu mi?

Temel kafasını iki yana sallayarak:

  • Grip geçtu da, domuzluk devam ediiy…

Bunak

75 yaşındaki adamın biri evlenmeye karar vermiş. Bulduğu kız da 22 yaşında.
Çocukları, torunları adam evlenmesin diye adamı ikna etmeye çalışmışlar babacım bak yaşın ilerledi kalbin dayanmaz\” diye. Ama adamı ikna ne mümkün. Kimseyi dinlememiş ve kızla evlenmişler.

Gerdek gecesi olmuş, sabah olmuş, derken saat öğleni bulmuş, yeni evlilerden hala ses seda çıkmıyormuş. Aradan birkaç saat geçtikten sonra kapı açılmış ve kız bitkin bir vaziyette dışarıya çıkmış.

Yaşlı adamın oğlu hemen koşmuş ve endişe ile sormuş: \”neler oldu, babam iyi mi\”
Kız: \”evet çok iyiydi\” demiş. \”Ben yoruldum da, biraz mola verdik\” diye ilave etmiş.
Çocuk : Allah allah! 75 yaşında bir adam nasıl oluyor da bu kadar aktif olabiliyor?
Kız: \”Yok canım\” demiş, \”aktif değil, adam bunak, yapıyor unutuyor, yapıyor unutuyor!\’

Kilise Kapısındaki İki Dilenci

Roma\’da dünyaca ünlü San Pietro Kilisesi\’nde büyük bir pazar ayini… Görkemli bir tören.. Papa bile katılıyor. Koskoca meydan mahşer yeri gibi. Kilisenin içi de dışı da tıklım tıklım. Bu arada kilise kapısında iki adam özellikle dikkati çekiyor. İkisinin de boynunda kocaman birer levha asılı. Birinde \”ben koyu bir hristiyanım, lütfen bana yardım ediniz\”, ötekinde ise sadece \”ben koyu bir yahudiyim\” yazıyor. Tabii ki kiliseden çıkanlar hristiyan olduğunu ifade eden adama yanaşıyorlar ve ellerini ceplerine atıp cömertçe bir şeyler veriyorlar. Yahudi olduğunu ifade eden adamda ise siftah yok. Bu arada kiliseden çıkan iyi niyetli biri \”yahudiyim\” yazısı taşıyana sokuluyor ve:

  • Bana bak kardeş, dürüstlük iyi bir şey ama, binlerce hristiyan kiliseden çıkarken senin yahudi olduğunu böyle aleni olarak ifade etmen kanımca hiç de akıllıca bir hareket değil. Bak kimse sana para da vermiyor zaten. Bence çıkar o yazıyı boynundan, sen de şu hristiyan gibi…

diyince; boynunda \”yahudiyim\” yazılı adam \”hristiyanım\” yazılı olana dönüp sesleniyor:

  • Heey! Salamon! Herife bak be! Gelmiş bize ticaret öğretiyor…

Emekli Olacak Postacı

Emekli olacak postacı son iş gününde, gene her zamanki sıra ile evlerin kapısını çalıyor postaları bırakıyor ve vedalaşıyor..

Birinci evdekiler bir olta takımı hediye ediyorlar ve emekliliginin tadını çıkarmasını diliyorlar.

İkinci evdekiler bir kamp çadırı hediye ediyorlar ve aynı dilekleri söylüyorlar..

Üçüncü evin kapısını sarışın bir kadın açıyor, postacıyı içeri buyur ediyor, üst kata yatak odasına çıkarıyor, bir güzel sevişiyorlar, sonra aşagı mutfaga iniyorlar kadın postacıya muhteşem bir kahvaltı hazırlıyor, kahvaltsını da eden postacı giderken sarışın postacının eline 1 dolar tutuşturuyor..
Postacı tabi şaşkın bir vaziyette: \”Hanımefendi, uzun zamandır bu kadar güzel bir sevişme yaşamamıştım, çok teşekkür ederim, kahvaltı da muhteşemdi, ellerinize saglık.. Hepsini anladım da.. Bu 1 dolar neyin nesi?\” diyor..
Sarışının cevabı; \’Dün gece kocamla otururken bugun sizin son gününüz oldugunu, emekli olacagınızı söyledim ve ne yapsak ne hediye etsek dedim; kocam da, 1 dolar ver siktirsin gitsin dedi… Ama kahvaltı
benim fikrimdi..\”