Tag Archives: Bekir COŞKUN - Page 2

Yalaka

Yalakasın…
Yalakalık senin vazgeçilmez parçan…
Gözün, dilin, kulakların, burnun, çenen…
Tepeden tırnağa yalakalıktan ibaret oluvermişsin…

\”Hız seven Başbakan\” diyorsun…
Başbakan yabancı konuklarını da arkaya oturtup saatte kaç kilometre hızla gitti Dolmabahçe\’den Çırağan\’a?…
Saatte 10 kilometre hızla…

Adın, yaşın değişse de ben seni uzaktan tanırım, yalakalığından…
Sen Süleyman Demirel\’e de \”Beyefendi saçlarınız lüle lüle\” demiştin. Oysa Demirel keldi… Turgut Özal\’a \”Ne kadar da formundasınız\” dedin, kilodan öldü…
12 Eylül sonrası Kenan Evren\’e de \”Paşam, sayenizde demokrasi rayına oturacak\” dediğine tanığım.
Geçen gün ne diyordun:
\”12 Eylül\’ü yapanlardan hesap sorulsun…\”

Tayyip Erdoğan \”Bize AKP diyorlar, baksınlar, bizim adımız AKP değil, AK Parti\’dir\” dediğinden bu yana AKP yerine \”AK Parti\” diyorsun konuşurken-yazarken…
Seni yalaka…

Diyelim ki; CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Ahmet Kaya\’nın mezarını ziyaret edince \”Siyasi çıkar için duygu istismarcılığı\” yapmış oluyor.
Başbakan Ahmet Kaya\’dan diziler okuyunca sana göre:
\”İleri demokrasi…\”
Tıpkı iktidarın Celal Talabani, PKK, Abdullah Öcalan ile görüşme ve pazarlıklarına \”çözüme doğru adımlar\” derken… CHP\’nin, TBMM\’de bir siyasi parti olan BDP ile görüşmesine \”Kürtler ile dans\” dediğin gibi…

Bence bu ülkenin ciddi sorunu sensin…
Senin yüzünden bu topraklarda yaşayanlar çok acı çektiler… Yalakalık yapayım derken, onlardan gerçekleri sakladın, aldattın, yanılttın… Senin yalakalıkların yüzünden yanlışlar gizli, suçlar örtülü, hatalar kapalı kaldı…
Hep güçlünün yanında olduğun için yalaka, güçlü yaptıklarını doğru, ettiklerini haklı gördü her zaman…
Yine işbaşındasın…
Hiç utanma duygun yok…
Utanmazsın, utanmaz…

Kafasına İzmir Düştü

\"\"İzmir ve Hüseyin Çelik…
Hiç birbirine uyuyor mu?..
Güzel bir çiçek vazosunun içine terlik sokulmuş gibi…
Ama o İzmir\’i \”burnu akan pas içinde bir çocuğa\” benzetti önceki gün. Sonra da dört tekerleğine fren takılmış kamyona… Peşinden de kendisi gibi düşünmesini istedi İzmir\’in…
Yanlış…
İzmir adamdır…
İzmir narin, zarif…
Onun için genelde \”İzmir\’e âşık\” olunur…
Ama televizyonda Hüseyin Çelik\’i görünce, o dakika oradan kaçmak gelir içimden…

Konya ve Kayseri\’nin nasıl da mesafe aldığını anlattıktan sonra, İzmir\’in gecekondulara boğulduğunu söylemesini dinlediğimde de kaçtı aklım…
Çünkü bu adam, o gecekonduların AKP\’ye oy vermiş Anadolu kentlerinden kaçıp gelenlerden oluştuğunu bilmiyor… Sanki İzmirli yalısını, Kordon evlerini, Körfez manzarasını bırakıp gitti, arkalara gecekondu yaptı!..
Ayrıca kendisinin Konya, Kayseri ile kıyaslayıp İzmir\’i \”sümüklü çocuğa\” benzetmesine karşın, İzmirlinin Konya\’yı ayrı, Kayseri\’yi ayrı sevdiğini… Oralara toz kondurmadığını da bilmeyecek kadar \”İzmirli\” olmaktan uzak…

İzmir barıştır…
Sevgi ve mutluluktur…
Onun için AKP\’lilerin yüzde 70\’inin yazlığı var o coğrafyada… Yazları gidip huzur bulmak için…
İzmir aydınlıktır çünkü…
Büyük savaşta yiğitliğini de kanıtlamıştır İzmir, böyle bir zamanda AKP\’ye \”hayır\” diyerek yürekliliğini…
Yalaka değildir İzmir…

İzmir\’i içinden çıkartırsanız Türkiye eski Türkiye olmaz… Ama Hüseyin Çelik\’i hükümetten çıkartıp attılar, hükümete bir şey olmadı…
İzmir olmadan olmaz…
Ben geceleri İzmir\’e gitmenin hayalini kurarım…
Ama televizyondan uzak dururum, ya Hüseyin Çelik çıkarsa, o an nereye kaçacaksın?..
Ayrıca sen kim, İzmir kim?..
İzmir aşkımız…
Sevdamızdır bizim…

WikiLeaks\’in Açıklamadığı Bir Utanç Belgesi…

Dün gazetelere, televizyonlara baktım; yabancı liderlerin sarışın bebekleri var da Tayyip Erdoğan\’ın İsviçre bankalarında sekiz ayrı hesabının olduğu iddiası yok… Hangisi Türk okurunu daha çok ilgilendiriyor?..
Elin sarışın bebekleri mi, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı\’nın İsviçre bankalarında hesabı olduğu iddiası mı?..
Ya da; Türkiye\’deki iktidarın başında bulunanların petrol işlerinden pay aldıkları mı?…
O da yok çünkü…

\”Ama bunlar henüz iddia\” diyecekse arkadaşlar, o zaman el oğlunun sarışın bebeği de iddia değil de ne?.. Tüm belgelerin birer iddia olduğunu, belki çoğunun hiçbir zaman kanıtlanmayacağını bilmeyen var mı?..
Peki ABD\’nin belgeleri doğrulamasına ne kılıf bulacaksınız?..
Ya da yürekli davranıp belgeleri internet sitelerinde yayımlayan gerçek gazetecileri ne sayacaksınız?..

Kimi gazete ve televizyonlar daha da azıtarak, dünyayı sarsan bu belgeleri örtmeyi, yok saymayı denediler dün:
\”İftira…\”
\”Dedikodu…\”
\”Yalan…\”
ABD kabul ediyor da…
Ya da; sarışın bebekler doğru da…

WikiLeaks belgelerinde yer almayan ama WikiLeaks\’ın bize kanıtladığı bir şey var; Türkiye\’de faşizmin ne boyuta ulaştığı…
Ve Türk medyasının ne halde olduğu…
Korkmuş…
Sinmiş…
Susmuş…
Yamanmış…
Bitmiş…

Dün sabah gazetelere bakıp, televizyonları izleyince… İtalyanların sarışın fıstığının yer aldığını ama bizimkilerin rezaletlerinin yok sayıldığını görünce… Ve bizim medyadan şu WikiLeaks belgelerinin AKP iktidarını aslında ne kadar yücelttiğini öğrenince…
Utandım…

Kriz

\"Bekirstrong>Memurla kriz…
HSYK ile kriz…
Anayasa Mahkemesi ile kriz…
TÜSİAD ile kriz…
İşçilerle kriz…
Sendikalarla kriz…
Ordu ile kriz…

Besiciyle kriz…
Kasapla kriz…
Hayvanları sevenlerle kriz…
Çiftçiyle kriz…
Fındıkçıyla kriz…
Fıstıkçıyla kriz…

Referandumda \”hayır\”lar kazanırsa Allah korusun, kriz çıkar diyorlar…

Öğretmenlerle kriz…
Medyayla kriz…
Karikatürcülerle kriz…
Yazarlarla kriz…
Doktorlarla kriz…
Hastanelerle kriz…
Grip virüsüyle kriz…
Bakkallarla kriz…
Marketlerle kriz…

Kriz çıkmaması için inşallah herkesin \”evet\” demesi gerektiğini söylüyorlar…

CHP ile kriz…
MHP ile kriz…
BDP ile (PKK hariç) kriz…
Sabah kriz…
Öğlen kriz…
Akşam kriz…
Her gün kriz…
Her an kriz…

Diyorlar ki; AKP giderse Türkiye\’de kriz çıkar maazallah…

Ölüler Sandık Başına

\"\"Polisimizin askerimizi yakalaması, mahkememizin adliyemizi basmasından sonraya denk gelir…
Ki emniyetimiz, savunmamız ile çatışmakta…
Onun için bir anlık bankamatikten para çekmeye giden komutanımızı polisimiz ele geçirdi…

Ben hiç böyle bir dönem görmedim…
Aslında bir gizli ve sinsi iç savaşın tam ortasında Türkiye…
Hükümet, devlet ile çatışırken…
Aslında bir el değiştirmenin son aşamasıdır; referanduma gidiyorlar…
Ki ikinci kuvvet, birinci kuvvetin üstüne çıkarken… Üçüncü kuvvet, ikinci kuvvetin üstüne otursun…

İşte bu sırada Fethullah Gülen Hocaefendi buyurdu:
\”Ölüler dahi oy kullanmalı…\”

Mevtalar sandık başına geldiklerinde oy verme işlemine yoğun katılımı düşünebiliyor musunuz?..
Tabii ki \”evet\”çiler çoğunluktadır sandık başında:
\”Bu kim?..\”
\” Rahmetli enişte…\”
\” Niye durmadan \’evet evet…\’ diye bağırıyor?..\”
\” Her Müslüman kişiye cennet-i âlâda 35 bin bakire huri verdilerdi…
Onlarla meşgul olmakta…\”

Arkalarında zebaniler, alevler içinde sandık başından son hızla geçerken
\”Hayırrrr…\” diyenler bize kalıyor bu durumda…

Ne yapacaksınız?…
Türkiye, Atatürk\’ün laik-çağdaş ülkesi olmaktan çıkıp da… Tarikatların, hocaların, imamların yönettiği bir din devleti mi olacak?…
Artık sonuna gelindi bence…
Bu son yol ayrımıdır…
Ve siz karar vereceksiniz…
Evet mi?..
Hayır mı?..

Nerdesiniz?..

\"\"FİLİSTİN için yırtındınız da…
Şimdi niçin ortalıkta yoksunuz?..
Niçin sesiniz çıkmıyor?..
Niçin televizyonları çağırıp iki parmağınızı birden sallamıyorsunuz?.. Niçin dünyayı ayağa kaldırmıyorsunuz?..
Nerdesiniz?..

Dün kadın okurum, attığı e-mail\’de \”Yaban güvercinlerini vurdular yine\” diyordu…
Her şartta Mavi Marmara gemisinde ölenlerden kat be kat fazla gelen ilk haberlere göre vurulan Mehmetçiklerin sayısı…
Tabii ki onlara da yanmıştı yüreği, vicdanı olan herkes gibi… Ama yaban güvercinleri; bir pis siyasi planın, gemiye doldurulmuş kurbanları olarak ölmediler…
Ya da Filistin toprakları için…
Onlar; yurt topraklarını beklerken, Türkiye rahat uyusun diye, o gece karanlığında vatanları için canlarını verdiler…

İyi ama niçin o yeşil bayraklı kalabalıklar Kızılay\’a-Taksim\’e çıkıp bağırmıyorlar?..
Niçin yurdun dört bir yanında aynı anda mitingler başlamıyor?..
Niçin dinci yazarlar megafonları alıp tepinmiyorlar?..
Niçin toplu gıyabi namazlar kılınmıyor?..
Niçin sesi çıkmıyor mollanın?..

Niçin \”Dünyayı başlarına yıkarız\” diye parmağını dört bir yana sallamıyor ve acele hastanelere koşmuyor Başbakan?..
Hani \”van minüt\” mü ne?..
Bülent Arınç niçin televizyona çıkıp ağlamıyor?..
Dün \”Genelkurmay\’dan açıklama bekliyorum\” diyebilen TBMM Başkanı, niçin o açıklamayı \”açılım\”ın mimarı Başbakan\’dan isteyemiyor?..
O iktidar milletvekilleri niçin gözlerini sile sile koşup birer çılgına dönmüyorlar?..
Niçin acil kriz toplantıları yapılmıyor?..
Niçin belediye otobüsleri, şehirlerin meydanlarına sembolik \”cihat\” için bedava insan taşımıyorlar?..
Nerdesiniz?…
Nerde?..

Göbeğini Kaşıyan Adam…

\"\"O göbeğini kaşır.
Göbeğinin tombik olması ona mutluluk verir, çünkü bu yaşamın tadını çıkarttığı anlamına da gelir.

Ayağını altına alıp oturur.
Elinde bayraklarla yürüyen kadınları görünce \”Ne vınaklıyo bunlar len…\” diye kızar.
\”Haberleri\” sevmez.
O \”Ti-Vi eğlence programına\” bakar.
Dünyada neler olup bittiği konusunda, bildiği tek dış politika yorumu \”İngiliz yaman olur\” görüşüdür.
Kitap okumaz.
Çok da gerekiyorsa \”Bi bakıver kitap ne diyor?\” diye sorduğu bir \”hoca\”sı vardır.
Gazete bilmez.
İlgi duyduğu tek gazete, turşu kavanozlarının altına serdiği geçen senenin gazetesidir.
Liderlerle ilgili en kapsamlı düşüncesi \”Müslüman adam\”, demokrasi ile ilgili tek fikri ise\”Çalsın ama iş yapsın\”dır.
Sonra göbeğini kaşır…

İşte; Tayyip Erdoğan\’ın bir anda \”Her şey için sandık\” derken, güvendiği adamdır o…
Büyük kentlerde her partiden, her yaştan, her meslekten, her görüşten, her kesimden milyonlar meydanlara dökülürken… Eski-şimdiki cumhurbaşkanları, üniversiteler, akademisyenler, yüksek mahkemeler, askerler, sivil demokratik örgütler \”endişelerini\”dile getirirken… Dünya medyası \”Türk halkı siyasi İslam\’a dur dedi\” kanaatine varırken…
Tayyip Erdoğan\’ın güvendiğidir o:
Göbeğini kaşıyan adam...

Atatürk\’ün kızları al bayraklarla yürürken, bu ülkenin aydınlık yüzlü erkekleri meydanları doldururken, çocuklar annelerinin-babalarının elini tutup yarınlarına şimdiden sahip çıkmaya kalkarken…
Göbeğini kaşıyan adam uzakta bıyık altından güler.
Ve sandık ortaya konulduğunda…
Göbeğini kaşıyan adamın dediği olur.
Çünkü demokrasi, bilinçte aşağı-yukarı eşit insanların rejimidir. Bir toplumun çoğunluğu \”göbeğini kaşıyan adam\” ise, orada demokrasi olmaz, olamaz...
Tayyip Erdoğan işte ona güvenir:
Göbeğini kaşıyan adama...