Ah bunlar, vah bunlar. Neler dediler, ne çıktı:
Yargıtay Onursal Cumhuriyet BaÅŸsavcısı Sabih KanadoÄŸlu, Anayasa Mahkemesi\’nin üniversitelere türban serbestisi getiren anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸini iptal kararını alırken, yapılan baÅŸvuruyu \”ÅŸekil yönünden\” inceleyip karara baÄŸladığını söyledi.
KanadoÄŸlu, ANKA\’ya yaptığı açıklamada şöyle dedi:
Bir varsayım üzerine konuÅŸuyoruz. Her ÅŸeyden önce, Anayasa Mahkemesi, Anayasa\’nın 2., 4. ve 148. maddesine göre anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸini iptal ettiÄŸini ve yürürlüğünü durdurduÄŸunu açıkladı. Anayasa\’nın 148. maddesine göre dediÄŸi için ÅŸekil yönünden incelendiÄŸini gösteriyor. Esasa bu durumda girilemez. Teklif ve oylama çoÄŸunluÄŸundan önce, teklif edilebilir bir metin olup olmadığına bakılır. Teklif edilebilir bir metin olmadığına karar verildikten sonra Anayasa\’nın 2., 4. ve 148. maddesine göre iptal edildiÄŸini açıkladılar. Ben ÅŸekil yönünden iptal ettim diyen mahkemeye, sen bunu esasa girip iptal ettin de diyemezsin. Teklif edilebilir olup olmadığını incelemek esasa girmek deÄŸildir.
Durup durup bir de şöyle yazılar yazmışlar, iyi etmişler: kafa yormuşlar, ama zamanlarını ne yazık ki boş yere harcamışlar:
Meclis\’i Kapatın, \”Demokrasicilik Oyunu\”nu Bırakın!…
Hem böylece formalite icabı sandık başına gidip vaktini boşa harcayan vatandaş da mağdur olmaz !!..
Anayasa diyor ki; \”Anayasa Mahkemesi, Anayasa deÄŸiÅŸikliklerini sadece ÅŸekil bakımından inceler ve denetler…\” Peki \’Mahkeme\’ ne yaptı? DeÄŸiÅŸikliÄŸi esastan görüşerek iptal etti. Kısaca, \’milli irade\’nin büyük bir kısmını temsil eden 411 vekilin kıymeti harbiyesi yoktur\’ dedi. Milli iradeye raÄŸmen, Anayasa\’nın vermediÄŸi yetkiyi kullandı Anayasa Mahkemesi… Hukuk devletinden, demokrasiden bahsetmenin ne gereÄŸi var artık?!.. Millet adına kararları atanmışlar veriyor nasıl olsa.. Öyle tek tek parti kapatmayla da uÄŸraÅŸmayın… Onca vekilin maaşı, masrafları, devlete külfet… Meclis\’i kapatın olsun bitsin… Hem böylece formalite icabı sandık başına gidip vaktini boÅŸa harcayan vatandaÅŸ da maÄŸdur olmaz !!..
Daha önce demiÅŸtik… Kandırılmışız!.. \’Meclis, milli irade\’ falan palavraymış… Hakimiyet kayıtsız ÅŸartsız \’atanmışlar\’ınmış!…
Haklılarmış!… Rejim tehlikedeymiÅŸ!.. İcap ederse yaparlarmış!.. Demokrasi tehlikesini(!) bertaraf etmek için \’oligarÅŸik bürokrasi\’ devreye girermiÅŸ!…
Safmışız !… LaikliÄŸi din ve vicdan özgürlüğünün teminatı zannetmiÅŸiz!… MeÄŸer \’laiklik\’, \’faÅŸizan statüko\’nun selameti için, demokrasiye darbe indirmenin meÅŸruiyet kılıfıymış!..
İdrak edememiÅŸiz… \’Derin Devlet\’i, \’Derin Çeteler\’den ibaret zannetmiÅŸiz… MeÄŸer \’hukukun üstünlüğü\’ne karşı \’üstünlerin hukuku\’nu üstün tutma vazifesini üstlenmiÅŸ \’hukuk çetelerimiz\’ de varmış!…
ÇoÄŸunluÄŸa sahip olmakla, olmazmış \’demokrasi\’!.. 411 oy da olsa, deÄŸilmiÅŸ yeterli… Ancak, \’ÇoÄŸulcu demokrasi\’ deyip durmuÅŸlardı… Bir türlü anlayamamıştık!.. MeÄŸer Meclis\’le bir alakası yokmuÅŸ.. \’ÇoÄŸulcu demokrasi\’de asıl olan, \’Mahkeme üyeleri\’nin \’çoÄŸunluÄŸu\’ymuÅŸ!..
Ancak ÅŸu anlaşılmıştır ki;… Biz \’demokrasicilik oyunu\’na fazla kaptırmışız kendimizi.. MeÄŸer bu ülke kendi halkına teslim edilemeyecek kadar deÄŸerliymiÅŸ !!!…
Sözlere bakıp çay demliyoruz:
- Meclis, milli irade falan palavraymış…
- Hakimiyet kayıtsız ÅŸartsız atanmışlar\’\’ınmış!…
- LaikliÄŸi din ve vicdan özgürlüğünün teminatı zannetmiÅŸiz!…
- MeÄŸer laiklik, faÅŸizan statüko\’nun selameti için, demokrasiye darbe indirmenin meÅŸruiyet kılıfıymış!..
- ÇoÄŸulcu demokrasi\’de asıl olan, Mahkeme Üyeleri\’nin çoÄŸunluÄŸu\’ymuÅŸ!..
- Biz demokrasicilik oyunu\’na fazla kaptırmışız kendimizi..
- Meğer bu ülke kendi halkına teslim edilemeyecek kadar değerliymiş!..
Ne yani, meclis çoğunluğuna sahip olanlar, ülkemizin yönetim şeklini değiştiriyoruz veya 2 çocuktan fazlasını yapmayanlar şu kadar ceza ödeyecekler veya her ev sahibi evini satıp bedelini şu hesaba yatıracaklar gibi olamayacak kanun düzenlemeleri veya anayasa değişikliği yaparlarsa, Anayasa Mahkemesi veya mahkemeler, biz bunları esas açısından inceleyemeyiz, yasama organının çoğunluğunca verilen bir karara bizim diyeceğimiz bir şey yok mu diyecekler?
Yani Meclisin çıkaracağı her yasa veya değişiklik mutlak doğru mudur? Eğer öyleyse, o zaman yargıya, mahkemelere ne gerek var. Meclis çoğunluğuna sahip olanlar, bu çoğunluğa güvenerek, kanunlarda veya anayasada her istediği değişikliği gerçekleştirebilirler mi? Eğer gerçekleştirebilirlerse, o zaman ülke ve cumhuriyet risk taşımaz mı? Milli irade=yasama organı mı sadece. Milletin iradesini kullandığı organlardan biri de yargı değil mi?
Demokrasinin katli, özgürlüklerin tamamen yok edilmesi, halkın dışlanması ve milli unsurların ekarte edilerek meydanın iÅŸbirlikçi medyaya, ergenokoculara ve masonlara bırakılması karşısında Türkiye Cumhuriyeti\’nin gerçek sahiplerinin tavırları çok ama çok önemli..
Türk insanı darbelerle, baskılarla, deÄŸerlerinin temelden oynanması ve yoÄŸun dejenerasyon çalışmalarıyla artık baÅŸedebileceÄŸini göstermeli. yoksa 3-5 kiÅŸinin ve \”derin güc\”ün oyuncağı olmaya devam edecek maelsef!
Bunlar anayasanın verdiği hangi karara saygı duydular?
Bunlar her konuda haklı. Atatürk boÅŸuna \”iktidar sahipleri gaflet ve dalalet hatta hıyanet içerisinde bulunabilirler\” dememiÅŸ. Bunlar Atatürk\’ün hangi sözüne itibar etmiÅŸler? İmkanları olsa Atatürk\’ün ilk olarak adının geçtiÄŸi baÅŸta anayasanın 2. maddesi olmak üzere, tüm maddelerde deÄŸiÅŸikliÄŸe giderler. 6. madde\’yi telaffuz bile edemezler, iÅŸlerine gelmez (egemenlik ile ilgili). 9. maddeyi tanımazlar (yargı ile ilgili). 10. maddeyi iÅŸlerine geldiÄŸi gibi yorumlarlar. 11. maddeyi de tanımazlar. DiÄŸer maddelere de bakılabilir.
Anayasayla bu kadar kavgalı olanların Anayasa Mahkemesi\’nin kararına saygı duymaları mümkün mü?
Cehalet yenilmesi gereken en büyük düşmandır.
Biz bu cehaleti yenemez isek, daha çok duvara çarparız.
0 Comments.