Hokus pokus…
Seçmen sayısı 10 milyon arttı.
Velev ki, yedik.
Alt tarafı üç tane evraka doğru dürüst bakmayı beceremeyip, memleketi birbirine sokan Yüksek Seçim Kurulu, “noksanlık, fazlalık” olmadığını söyledi.
Velev ki, güvendik.
Seçmen sayısında “fazlalık” olmadığını söyleyen Yüksek Seçim Kurulu, oy pusulası bastırdı, 12 trilyon liraya… Hooop, ne sihirdir ne keramet, aha işte marifet, “noksan”laşıverdi 1 trilyona!
Velev ki, uyanmadık.
Oy pusulasını “anca 12 trilyona basarım” diyen firmayla, “olsun canım 1 trilyona da basarım” diyen firma, aynı firma… “Vatan, millet, demokrasi sevgimizle fiyatımızı indirdik” dedi.
Velev ki, ikna olduk.
Velev ki…
Biri izah eder diye soruyorum:
Seçmen sayısı 52 milyonsa eğer, neden 69 milyon oy pusulası basıldı ve dağıtıldı?
Yırtık olur, bozuk olur, 1 milyon yedek bastırdın, hadi bol bol diyelim, 5 milyon yedek bastırdın… Seçmen sayısından “17 milyon fazla” oy pusulasının anlamı nedir? “Ay ben heyecandan yanlış oy attım, yedek oy pusulası rica edebilir miyim” diyen var mı aranızda?
Yedek oy pusulası kullanma imkânı varsa, neden, orasına burasına mürekkep bulaşmış diye, milyonlarca oy geçersiz sayılıyor? Neden bulaşanlara yedeği verilmiyor? Bulaşıp bulaşmadığını sandık açıldıktan sonra görebiliyorsan…
Yedeklemenin manası ne?
Oy pusulası dediğin, alt tarafı kâğıt parçası, ne filigranı var, ne barkodu…
Niye yok?
Velev ki…
Oy pusulası buldun, x partisine evet’i bastın, arkasına da patates mührü vurdun, zarflayıp, tutuşturdun garibanın eline, “koy bunu cebine, git sandığa at, sana verilen oy pusulasını bana getir, makarnayı bulguru veya çeyrek altını kap” dedin… Kim fark edebilir? İstediğin kadar parti denetçisi görevlendir, üst araması yapılıyor mu sandık başında?
Sizce niye yapılmıyor?
Oy sayısı 52 milyon.
Oy pusulası 69 milyon.
Nerde bu devlet’i boşverin artık…
Nerde bu millet?