Monthly Archives: July 2009

Dişçinin Karısı

Ünlü diş hekimi Sam ve eşi 50. evlilik yıldönümlerini kutluyorlardı. Sam birden eşine bir soru sordu:

  • Sevgilim, bu elli yıl içinde beni hiç aldattın mı?
  • O da nerden çıktı? Cevabı ögrenmek istemezsin herhalde…
  • İsterim. Lütfen anlat.
  • Madem ögrenmek istiyorsun, evet, seni üç kez aldattım.
  • Kimlerdi bunlar?
  • İlki, hani sen 30 yaşındaydın ve kendi klinigini kurmak istiyordun da hiçbir banka sana kredi açmıyordu. Sonra bir banka müdürü eve geldi; hiçbir ÅŸey sormadan tüm kagıtları imzaladı ve sen en modern aletlerle klinigini açabildin…
  • Canım benim. Benim için kendini feda ettin demek. Benim sevgili karıcıgım. Peki ikincisi?
  • Hani 50 yaşında kalp krizi geçirmiÅŸtin ya, kritik bir by-pass ameliyatı olman gerekiyordu, hiçbir doktor o cesareti gösteremiyordu. Her an ölebilirdin. Dr. Halery onca yoldan kalktı geldi, ameliyatını yaptı. Sen hayata döndün.
  • Ah benim sevgili karım. Hayatımı kurtarmak için kendini bir kez daha feda ettin, öyle mi? Peki üçüncü aldatışın?
  • Hatırlıyor musun, yıllar önce diÅŸ hekimleri odası baÅŸkanı olmak istemiÅŸtin de 247 oy eksikti..

Memur BoÄŸa

Çok güçlü, damızlık bir boÄŸa, köyündeki tüm ineklerle çiftleÅŸmiÅŸ. Köydeki inekler yetmeyince de diger hayvanlara ve hatta köyün kadınlarına yan gözle bakmaya baÅŸlamış. Bu durumdan rahatsız olan köy ahalisi de ne yapsak diye düşünmeye baÅŸlamış. Köy ihtiyar heyeti toplanmış ve ünü tüm ülkeye yayılan boÄŸayı devlet üretme çiftliÄŸi\’ne satmaya karar vermiÅŸler. Bakıcıları devlet üretme çiftliÄŸine satılan boÄŸayı ineklerin arasına salmış, aradan birkaç gün geçmiÅŸ ancak boÄŸada hiç bir haraket yok. AÄŸacın altında geviÅŸ getiren boÄŸanın bakıcısı yanına gitmiÅŸ ve:

  • BoÄŸa kardeÅŸ, köydeyken seni kimse tutamazdı. Neyin var? Hasta falan mısın?

diye sormuş. Boğa da bakıcısına yavaşça dönerek:

  • Eeee ne yapalım? Artık devlet memuruyuz…

Benzin

\"\"Seçimden önce yazmıştım…
\”Belki dikkatinizi çekmiÅŸtir.
Diyarbakır\’da petrol bulundu.
Böylesi bulunmamış hiç.
Heyecanlandım, arÅŸivi taradım…
Son 6 ayda:
Manisa\’da petrol bulundu.
Sakarya\’da petrol bulundu.
NiÄŸde\’de petrol bulundu.
Mardin\’de petrol bulundu.
Kastamonu\’da petrol bulundu.
Antalya\’da petrol bulundu.
Isparta\’da petrol bulundu.
Gaziantep\’te petrol bulundu.
Karadeniz\’de bulunanı müthiÅŸ:
40 yıl yetecek kadar!
Öbür seçim öncesine bakıyorum…
İzmir\’de doÄŸalgaz bulundu.
Konya\’da doÄŸalgaz bulundu.
Sakarya\’da doÄŸalgaz bulundu.
Ben diyeyim, 50…
Sen de 70 milyar dolarlık yani.
O derece.
Düzce\’de doÄŸalgaz bulundu.
Lüleburgaz\’da doÄŸalgaz bulundu.
Zonguldak\’ta doÄŸalgaz bulundu.
Tuz Gölü\’nde doÄŸalgaz bulundu.
\”

*

Bi de seçimden sonra yazayım…

*

Benzine okkalı giydirdiler.
Vergisi dünya rekoru.

*

Åžimdilik bununla idare edin.
Kış gelsin…
Nabucco\’yu da yazarım.

Yanıtsız Sorularım

Ekonomi kan ağlarken, piyasalar henüz ölmedik hayattayız diyor. Baştaki bir birime soruyorum: bugüne kadar Türkiye için ve bu kriz için ne yaptın?

  • Neden IMF\’in kölesiyiz?
  • Ne kadar dış borcumuz var?
  • Neden dış borcumuz ödenmiyor?
  • Neden dış borcumuz gün geçtikçe daha da artıyor?
  • İç borçlarda durum nedir?
  • Durumumuz nedir?
  • GeliÅŸimimiz büyümemiz nedir? Yoksa küçülüyor muyuz? Yoksa birÅŸeyer ters mi gidiyor? Neden fabrikalar açılmıyor?
  • Neden üretim yapamıyoruz?
  • Amaçlanan hedef de bu mu yoksa?
  • Türkiye\’nin gelceÄŸi parlak mı?
  • Neden ben parlak bulamıyorum?
  • Neden yönetimden memnun deÄŸilim, ya da memnun mu olmam gerekiyor?
  • Neden memnun olayım ki?
  • Yapılan birÅŸeyler var mı? (bkz: çalışma, üretim, sevgi, saygı, doÄŸruluk, dürüstlük, çaÄŸdaÅŸlık, baÅŸarı ve geliÅŸme konularında)…

Dünyanın kusuru mu bu kriz? Bakalım onlar ne düşünüyor:

By stepping up regulation of Wall Street, politicians continue to play out the drama that social mood dictates. If you think the new rules will prevent a larger decline in the future, consider these socionomic words from Alan Greenspan in a 2008 Financial Times article: \”The cause of our economic despair, however, is human nature… Read More\’s propensity to sway from fear to euphoria and back, a condition that no economic paradigm has proved capable of suppressing without severe hardship. Regulation, the alleged effective solution to today\’s crisis, has never been able to eliminate history\’s crises.\”

Tekrar soruyorum: sayın başımıza musallat mahlukat, bugüne kadar Türkiye için ve bu kriz için ne yaptın?

Parayı Buldular \’Tahrik\’atçı Oldular

\"CüppeliNakÅŸibendi Tarikatı\’nın İsmailaÄŸa Kolu\’nun etkili ismi Cüppeli Ahmet Hoca\’nın resmi internet sitesinde yayımladığı fetvasının basında yer almasının ardından Hürriyet yazarı Yılmaz Özdil bugünkü yazısında fetvaya verdi veriÅŸtirdi.

İşte Yılmaz Özdil\’in bugünkü yazısı:

Jetskici ulema…
Eskiden tarikatçıydı bunlar.
Parayı buldular.
\”Tahrik\”atçı oldular.

*

Devamlı tahrik oluyorlar.

*

Bakın, jetskici olanı demiş ki:
\”Öyle bebekler yapıyorlar ki…
Uzun bacaklı falan.
Saçları taranıyor.
Üstelik çıplak.
Tahrik edecek gibi.\”

*

Åžeytan diyor, koy Barbie fotoÄŸrafını manÅŸete, gözüne de bant at…
Bak bi daha yapıyor mu şıllık!

*

(Åžimdi anlıyor musunuz, o garibim kadınlar niye çarÅŸafa giriyor? Normalde, iÅŸi saÄŸlama almak için brandaya girmeleri lazım… Hatta bırak kadınları, ben kendi payıma, bunların önünde secdeye bile varmam, ki, n\’olur n\’olmaz…
Veya, alüminyum don.)

*

Åžaka bir yana…
Aklını yitirdi Türkiye.

*

ÇaÄŸdaÅŸ, aydınlık, Atatürkçü bilim insanlarını hoyratça içeri tıkarsan, cüppeli müppeli hocalara \”sivil toplum örgütü\” diyen \”züppeli hoca\”ları demokrat profesör zannedersen, dindarım ayaklarına yatan dolandırıcıları baÅŸ tacı edersen, iktidar nimetlerinden yolunu bulmak için gelene aÄŸam gidene paÅŸam dersen… Varacağın adres bellidir.

*

Bindik bir jetskiye…
Gidiyoruz kıyamete.

*

Dolayısıyla…
Yerim sizin demokrasinizi!
Hani jetskilere plajlara yaklaÅŸma yasağı filan konuyor ya… Bunlara da insanlara yaklaÅŸma yasağı konsun kardeÅŸim.

Sizlerden Yardım İstiyorum!

Bu köşede daha önce bazı detaylarını yazdım ama elime yeni bilgi ve belgeler geçtikçe \”daha da rahatsız oluyorum\” ve inanamama katsayım artıyor. Lafı uzatmayacağım; aÅŸağıda özet halinde yazacaklarımın bütün Türkiye\’de yayılması için hatta bizi yönetenlere \”her yerden mektuplarla, fakslarla, mesajlarla\” yaÄŸmur olup yaÄŸması için sizlerden yardım istiyorum. Karar vericileri uyarmalıyız! Onların çok iÅŸi olabilir, algılamaları karıştırılmış-bozulmuÅŸ olabilir ama bizler, dışarıdan bakarken gördüklerimizi aktarmalıyız!

Sevgili dostlar, ana soru ÅŸu; bütün pisliÄŸi ve maddi yükünü çektiÄŸi ve bütün haklarını Avusturya\’da bir ÅŸirkete devrettiÄŸi bu projeden Türkiye\’nin kazancı ne?

Åžimdi sizlerden \”her yere yayın\” diye rica ettiÄŸim detaylara geçelim;

  1. 6 milyar dolarlık bir proje olan Nabucco Projesi ile ilgili olarak, Avrupa ülkeleri tarafından hükümete ve bakanlığımıza \”Karar mekanizmaları nda yer almayacaksınız\” yönünde bir baskı var!
  2. Nabucco Projesi\’nde, inÅŸa edilecek münhasır boru hattının en büyük bölümün Türkiye\’den geçecek olmasına raÄŸmen, Avrupa ülkelerinden gelen bu baskının sebebi Türkiye\’nin \”düşünemez hale getirilip\” ipin ucunu kaptırması!
  3. Bu proje kapsamında en büyük yatırımı BotaÅŸ yapacak olup, yüzde 30 özkaynak, yüzde 70 kredi kullanacağı planlanmakta. Ancak 6 ortaktan oluÅŸan Nabucco Projesi\’nde her ülke tüm haklarını, Avusturya merkezinde kurulu Nabucco Gas Pipeline International GMBH\’ye kayıtsız ÅŸartsız devretmeyi kabul etmiÅŸ durumda. Kabul edilen bu duruma göre Türkiye bu anlaÅŸmadan dolayı bütün haklarını kaybedecek.
  4. Nabucco Projesi\’nde yer alan bu 6 ortağın, Nabucco Gas Pipeline International GMBH\’ye ortaklık hissesinin ülke bazında ne olduÄŸu bile belli deÄŸil!
  5. Nabucco Gas Pipeline International GMBH\’nin Avusturya\’ya ödeyeceÄŸi vergilerden bu 6 ortak nasıl faydalanacak, bizi sırtımızdan kazanılan para Avusturya devletine vergi olacak!
  6. Nabucco Gas Pipeline International GMBHi, ilgili ortaklara sadece taşıma tarifesinden iletim bedeli ödeyecek yani Türkiye \”hava alacak.\” Ana borunun geçeceÄŸi en önemli ortak Türkiye diÄŸer 5 önemsiz ortak gibi deÄŸerlendiriliyor ve deÄŸerlendirilecek.
  7. Nabucco Gas Pipeline International GMBH, boru hatlarındaki tasarruflarda tek yetkili olacak ve Türkiye\’nin bu tasarruflarda ne kadar payı ve yetkisi olacak tamamen belirsiz!
  8. Bu konuda, hükümetlerarası anlaÅŸma imzalanması, Avrupa ülkeleri tarafından ısrarla istenmekte olup, Türkiye\’nin atacağı adımın ne olacağı konusunda ortada bir devlet politikası yok!

Sevgili dostlar, bu proje kapsamında en büyük yatırımı BotaÅŸ yapacak olup, yüzde 30 özkaynak, yüzde 70 kredi kullanacak. Ancak 6 ortaktan oluÅŸan Nabucco Projesi\’nde her ülke tüm haklarını, Avusturya merkezinde kurulu Nabucco Gas Pipeline International GMBH\’ye kayıtsız ÅŸartsız devretmeyi kabul etmiÅŸ durumda. Böyle bir yapı içinde diÄŸerlerine göre kat kat fazla yatırım yapacak BotaÅŸ ve binlerce kilometre toprağını kullandıracak Türkiye de maalesef \”teslim olmuÅŸ\” durumda!

Sonuç: Bu gerçekleri bütün Türkiye\’ye anlatmama ve \”bu haksızlıkların\” yetkililer tarafından farkedilene kadar \”mesaj, faks, mektup\” olup yaÄŸmasına lütfen yardım edin! Sizin çocuklarınızın geleceÄŸini çalmasınlar diye savaşıyorum, lütfen yardım edin!

Az Daha Bağır


Kilisenin papazı zangoçun karısına kötü gözle bakmaya başlar.Zangoç fark eder ama bir şey elinden gelmez. Papaz işi biraz ileri götürünce, zangoç dayanamaz ve papazın değerli şaraplarını içmeye başlar. Papaz bakar şaraplar eksiliyor, takip eder ve zangoçun yaptığını öğrenir. Seslenir..

  • Zangoç efendi, uzun zamandır günah çıkartmıyorsun,
  • (Zangoç kalsın ben almayım diyemez.) DoÄŸrudur sayın peder iÅŸler iÅŸte der.
  • Olmaz öyle, geç bakalım kafese.
Papaz sorar:
  • Papazın ÅŸaraplarını kim içoor?
  • Duyulmoor.
  • Yahu nasıl duyulmaz?
  • Duyulmoor iÅŸte.

Papaz daha yüksek sesle:

  • Zangooç papazın ÅŸarapları kim içooor.
  • Duyulmooor.
  • Nasıl duyulmaz aramızda bir karış yok.
  • Buradan duyulmoor iÅŸte
  • Peki yer deÄŸiÅŸtirelim sen seslen bir de bakalım.

Zangoç ve papaz yer değiştirirler. Zangoç ses denemesi için sorar:

  • Papaz efendi Zangoçun karısını kim götüroor?

Papaz cevap verir:

  • Hakket duyulmoor!..

Kendinize Ölçü Koyun, Senaryoya Av Olmayın!

Geçen gün haber vardı; çok seyredilen, çok para getiren ve halkı TV başına ağzı açık bağlayan dizilerden birinin senaryosunun yazarı anlatıyordu: Oyunculardan biri çok uçtu diyelim. Tarifesini yükseltti, yüksek para istiyor. Hemen senaryoya bir yeni sahne yazarız; oyuncu feci bir kaza geçirir, ölüverir.

Rejisörün kararına kalmış.

Söyler senaryo yazarına.

Öldürürler gül gibi kızı.

Bitirirler turp gibi oğlanı.

Bu yüzden bekleyin, oyun henüz tamamlanmadı. Birinci adam, yani rejisör, neye karar verdi, biz henüz bilmiyoruz. Hasdal\’daki askeri Hapishane\’ye \”iktidarı devirecek darbeci örgüt üyesi şüphelisi olarak girmiÅŸ Albay Dursun Çiçek\” bir gün bir bakarsınız ki dışarıya \”demokrasiye baÄŸlı bir kahraman asker olarak\” çıkar. Birinci adam eÄŸer uygun görmüşse; bugün gazetelerde, TV\’lerde, orada, burada generallere; \”Bunlar da emekli olunca konuÅŸuyorlar… İyi ki bunlarla savaÅŸa girmemiÅŸiz…\” diyerek ağız dolusu ağır vuruÅŸlar yapanlar, yarın ordu amigosu kesiliverirler.

Senaryo nasıl bağlanacak?

Henüz bilmiyoruz.

Ağlamakla gülmek arası!

Tam kara mizah oldu!

20 gün önce sözüm ona altında Albay Dursun Çiçek imzası olduÄŸu söylenen; \”AKP ve Fethullah Gülen\’i bitirme belgesi\” 20 gün sonra bugün, \”AKP ile Fethullah Gülen\’in TSK\’yı bitirme belgesine\” dönüştü. Genelkurmay BaÅŸkanı, arkasına 35 generali, yanına 5 kuvvet komutanını alıp, Türk milletine ve bütün dünyaya; bu belge deÄŸil bir kağıt parçasıdır, ordu içinde hazırlanmamıştır, fotokopinin aslı da bulunamamıştır dedikten 3 gün sonra Albay Dursun Çiçek, \”örgüt üyesi olduÄŸu\” iddiasıyla hapishaneye konuldu.

SoruÅŸturma: Belge yazmaktan.

Hapse giriş: Örgüt üyesi olmaktan.

Şimdi kime ne anlatacaksın?

Senaryoyu yazan; Dursun Albay\’ı hapishaneye götüren otomobilin içinde gösteren fotoÄŸraf karelerini, \”Genelkurmay\’ın içinden Ergenekon\’cu çıkıyor\” dedirtmek için koymuÅŸ, amacına ulaÅŸmıştır.

Yazılan sahneye bak!

AKP\’yi ve Gülen\’i bitirecekti.

Kendisi bitmiÅŸ.

Åžimdi herkes birbirine haklı olarak; \”Acaba Dursun Albay nedir? Bir köstebek midir?

Köstebek ise kimin köstebeÄŸidir?\” diye sorma lüzumunu da hisseder. Zaten oyunun senaryo yazarı nerededir; Ankara\’da mı, Washington\’da mı bilinmez, sürekli bu tür kara mizah sahnelerini bizlere sunmayı seviyor.

Yeni bir sahne yazdı.

Hemen çektiler.

Halka izlettiler.

Emekli Genelkurmay BaÅŸkanı Hilmi Özkök\’ün komÅŸusunun evi basılıyor, bitiÅŸik villanın bekçi evinde suikast silahı uzo bulundu deniyor.

Kim bu komÅŸu?

Suikast silahı ile ne iÅŸi olabilir? Baskın 10 gün önce yapılıyor fakat basına haber tam da örgüt üyesi Dursun Albay\’ın hapse götürüldüğü gecenin sabahında sızdırılıyor ve \”bakın demokrat özelliÄŸiyle bilinen eski Genelkurmay BaÅŸkanı\’na da suikast yapılacaktı\” havası pompalanıyor. Birinci adamda ve senaryoyu yazanda oyun çok. Birinci adamı bilmiyorsak ve rejisörü tanımıyorsak oyunun nasıl biteceÄŸini kestiremeyiz. Ben ÅŸahsen; \”ordu niçin yıpratılıyor\” anlamak için kendime bir ölçü koydum.

Beğenirseniz ödünç alın.

İşte benim ölçüm:

Bizim ordumuz da demokratik bir ülkede olması gereken yerde olmalıdır. Harcamaları, hesapları seçilmişlerce denetlenmedir. Pahalı Awacs uçakları alınıyorsa nedeni sorulmalı, sorgulanmalıdır fakat aynı zamanda, bizim ordumuz ülkenin bağımsızlığını ve bütünlüğünü koruyacak, laik yaşam tarzını İslam adına değiştirmek isteyenlerin de önünde duracak güçte, kudrette, itibarda, halkın güvendiği kurum olmalıdır.

Kendinize ölçü koyun.

Orduyu yemek istiyorlar.

Senaryoya av olmayın.