Monthly Archives: July 2010

Hayır\’lara Vesile Olsun İnÅŸallah

\"\"Pazartesi akÅŸamı kandil\’di.
Cepten mesaj yaÄŸdı…

Kandiliniz mübarek olsun.
Kandiliniz kutlu olsun.
Mutlu kandiller.

Dikkat ettim…
Zırt pırt \”hayırlara vesile olsun\” diyen AKP\’li arkadaÅŸlardan, kandil tebrikiyle ilgili her türlü mesaj geldi, bi tane bile \”hayırlı kandiller\” mesajı gelmedi.

Hayır\’ı yasakladılar anlaşılan!

İşin matrak tarafı, mübarek ramazanı referanduma alet etmeye kalktılar ama, ramazan komple \”hayır\”lı birader…

Hayır\’lı ramazanlar.
En hayır\’lı ay.
Ramazan-ı ÅŸerifiniz hayır\’lı olsun.

4 tane denk geliyor:
Hayır\’lı cumalar.
Kadir gecesi var…
Bin aydan hayır\’lı!

Sahur… Hayır\’lı sabahlar.
İftar… Hayır\’lı akÅŸamlar.
Teravih… Hayır\’lı geceler.
Sahur iftar arası?
Cümleten hayır\’lı iÅŸler.

(Referandum sonucu için ramazanda istiareye yatsalar, anlatamayacaklar ağız tadıyla… \”Rüyamda gördüm\” dese, \”Hayır\’dır inÅŸallah?\” demen lazım çünkü!)

Zekât, fitre…
Hayır işi, hayır dua.
Netice?
Hayır\’lı bayramlar!

Sen git, ince ince hesap et, referandumu tam ramazanın sonuna denk getir, ramazanın komple \”hayır\”lı olduÄŸunu unut, iyi mi… Allah\’ın tokadı yok dedikleri, bu sanırım.

Neyse…
Hayır\’lısıyla sandığa gideceÄŸiz 12 Eylül\’de, vatana millete ve İslam âlemine hayır\’lı olsun.

Dönülmez Akşamın Ufkundayız Azizim

\"\"Arap aklıyla bize akıl vermeye kalkıyorlar ama \”alkol\” kelimesinin kökeni Arapça.
Kullanmamak lazım.
Hatta, yasaklansın.

Rakı ise, özbeöz Türk.

\”Ne malum?\” derseniz.
Nerede, ne zaman ve kim tarafından icat edildiği bilinmiyor. Oradan malum. Eğer, biz Türklerden başka bi milletin icadı olsaydı, yazılı tarihi olurdu, şeceresini bilirdik!

Åžampanyanın mucidi Fransız keÅŸiÅŸ, Dom Perignon, 1638\’de dünyaya gelmiÅŸ mesela. Evliya Çelebi\’nin 1635 tarihli seyahatnamesinde \”rakı\” geçtiÄŸine göre, ÅŸampanyadan eski demek ki.

Yani?
Şampanyayı icat eden Dom Perignon, kundakta ana sütü içerken, biz aslan
sütü içiyorduk!

BaÅŸka \”aydınlatıcı\” veri var mı. Var.

Memleketi \”ampul\” yönetiyor ama, elektriÄŸin ampulden önce rakıya faydası olmuÅŸtu. Çünkü, elektriÄŸin icadıyla birlikte \”buz\” üretildi. Buz üretilince, \”rakıya niye buz koymuyoruz azizim?\” keÅŸfi yapıldı. Bu tarihi keÅŸif neticesinde, rakının üstüne buz koymak için daha uzun bardaÄŸa ihtiyaç oldu. Zahmet edip özel bardak icat etmek zor geldiÄŸi için, pratik Türk zekâsı devreye girdi, \”limonata bardağı ne güne duruyor muhterem\” keÅŸfi yapıldı.

\”Asil\”dir rakı…

Bakın, 1900\’lü yıllardan bir davetiye aktarayım size: \”Muhterem efendim, teÅŸrin\’i saninin 21\’inci gününe müsadif Cuma akÅŸamı, Hristo\’nun Meyhanesi\’nde taam eylemek ve hususi bir eÄŸlence tertip ederek vakit geçirmek istiyoruz. Sizi pek seven cümle dostlarımız teÅŸrif edeceklerdir. Binaenaleyh, icabetiniz bizim içün mücib-i ÅŸeref olacaktır. Bu lütfu bizden esirgemeyeceÄŸiniz ümidi ile takdim-i ihtiram eyleriz efendim. Pera sahaflarından Åžener Efendi.\”

Nezakettir, zarafettir.
Adab-ı muaşerettir.

\”Milli\”dir.

Üstelik, AKP\’nin \”milli\”sidir.

Bu arkadaÅŸların döneminde \”milli\” oldu. Rakıyı \”milli içki\” olarak tescilleyen Türk Patent Enstitüsü BaÅŸkanı, o makama, AKP tarafından atandı… EÅŸi de, AKP milletvekili. Ki o milletvekili, Suudi Arabistan Riyad EÄŸitim Fakültesi İslami İlimler mezunudur iyi mi…

Dolayısıyla, \”rakı balık Ayvalık\” gibi, zincirleme reaksiyonla, AKP\’nin \”milli\”sidir!

\”Rakı içeceÄŸinize meyve yiyin, kavunun yanına 35\’lik salkım açın\”
filan gibi gayriciddi yaklaşılamaz ona.
Ciddiyet ister. Fava, pilaki, ÅŸakÅŸuka,
memleket \”meze\”lesidir.

Yurtseverdir. İki tek attın mı \”n\’olacak bu memleketin hali?\” diye endiÅŸelenmezdin aksi olsa.

Evrim Teorisi\’nin kanıtıdır, fazla kaçırırsan, özüne dönersin, maymun olursun. Bilimdir.

Maymun deÄŸilsek bile; ne anlamı var onsuz, rakida\’nın cibes\’in turpotu\’nun, inek miyiz biz? Madem gıcıksın rakıya, niye balık avlıyorsun boÅŸu boÅŸuna? Åžerbetle mi yiyeceksin lüferi?

\”Fevkalade\”dir.
\”Aliyül\’ala\”dır.
1926\’da üretime baÅŸladığında, rakılarına bu isimleri koymuÅŸtu Tekel.

Kadındır. Cumhuriyet\’in ilk yıllarında \”Sevim, Elif, Hanım, Denizkızı, Üzümkızı, Jale\” isimlerini taşırlardı. Botoks\’tur aynı zamanda. Çirkin kadın yoktur, az rakı vardır, en kaknemi bile bir baÅŸka görünür gözüne, içilir, güzelleÅŸilir.

Hayatın anahtarıdır. Büst gibi oturan adamın bile çenesini açar. \”çilingir\”
sofrası denmesi, ondan. Kontörsüz muhabbettir. Kahkahadır.

İçki içen, neler yaptığını hatırlamaz; rakı içen hatırlar. Acısıyla tatlısıyla hatıraları kaydeden hard disk\’tir çünkü. Tıp bazen çaresizdir. O ilaçtır. Gurbete bile iyi gelir.

Herkesin gençlik hatası olabilir, bira içersin. Sonradan para kazanınca, ÅŸarap içmeyi matah zannedersin. Amerika\’da kamyon ÅŸoförlerinin içtiÄŸi viskiye Etiler\’de, Reina\’da kamyon parası ödersin, ayrı. Kürkçü dükkânıdır.
Döner dolaşır, gelirsin.

Çocuktur. Ağlarsın.

Orhan Gencebay\’dır. Entel dantel barlarda dinlemeye utanırsın. Ama hepimiz biliriz ki, ezbere bilirsin. Tatlıses\’tir. Realite\’dir.

Peynir, Rakı, Kavun, PRK, örgüttür.
Ama, bölücü deÄŸil, birleÅŸtirici örgüt. Türk\’ü de içer, Kürt\’ü de, Laz\’ı da, Çerkez\’i de, Ermeni\’si de, Yahudi\’si de. Rumlar öyle meze yapar ki, AB\’ye almasalar da helali hoÅŸ olsun, Kıbrıs\’ı veresin gelir.

Orhan Veli\’dir. \”Åžiir yazıyorum, ÅŸiir yazıp eskiler alıyorum, eskiler verip musikiler alıyorum, bir de rakı ÅŸiÅŸesinde balık olsam\”dır. Åžiirdir. Dönülmez akÅŸamın ufkudur aynı zamanda.

Ve, Mustafa Kemal\’dir.
Rakı içiyordu diye \”sarhoÅŸ\” demeye getiriyorsan eÄŸer, \”sarhoÅŸ kafayla kurup yücelttiÄŸi memleketi, ayık kafayla niye yönetemiyorsun?\” diye sorarlar adama!

Oof, çok uzattım…
Vakit tamam, güneş batmak üzere, bana müsaade, cümleten şerefe.

Al Sana 12 Eylül

\"\"Dün yazdım…

Nüfusumuz genç.
Memleketin çoÄŸunluÄŸu 12 Eylül 1980\’i hatırlamadığı için, \”aÄŸlama açılımı\”yla etkilemeye çalışıyorlar.

DeÄŸerli gençler…
Takunyalıların önünü açan 12 Eylül zihniyeti, Kasım 1982\’de referandum yapmıştı… \”O günler\”le \”bu günler\”i kıyaslayabilmeniz için, Kasım 1982 arÅŸivine girdim, buyrun…

\”Çiftçi zorda, TMO üç aydır para ödemiyor\” diye bi haber var mesela… TMO Genel Müdürü ise, \”1983\’ten itibaren buÄŸday ithal edilmeyeceÄŸini\” açıklamış… (Nedir durum bugün?)

\”Kar baÅŸladı, DoÄŸu\’da yüzlerce köy yolu kapandı\” haberi var… (Bu kış nasıldı?)

\”YaÄŸma baÅŸlıyor, sahillere yapılaÅŸma izni geliyor\” haberi var… Yetkililer \”yalan\” demiÅŸ.

\”1978\’te baÅŸlayan KurbaÄŸalıdere ıslah çalışmaları 1983\’te bitirilecek\”miÅŸ… (İki ay önce yaÄŸmur yaÄŸdı, ıslah işçisi dereye düştü, garibin cesedi hâlâ yok.)

\”Devlet Bakanı Nimet ÖzdaÅŸ, vatandaÅŸa kok kömürü dağıtacaklarını\” açıklamış… (Mucidi oymuÅŸ demek ki… Merak ettim, kim bu diye, TÜBİTAK kurucusu profesörmüş iyi mi!)

\”BaÅŸbakan, ithalatı azaltacağımızı, borç almayacağımızı\” açıklamış… (Senelik ithalat 150 milyar dolar bugün, borç 460 milyar dolar.)

\”Üniversitelerde yurtsuz öğrenci kalmayacağı\” açıklanmış… (Tarikatlar saÄŸ olsun!)

\”Siirt\’te yüksek graviteli petrol\” bulunmuÅŸ… (Sırf benim hatırladığım 38 kere filan bulundu, hatta geçen ay gene buldular Siirt\’te, yüksek graviteli.)

\”Gazeteci Ali Sirmen, Barış Davası\’ndan yargılanıyor\”muÅŸ… (Ali aÄŸabeyi yargılamaya doyamadılar, açsam sorsam, en az 20 davadan yargılanıyordur bugün.)

\”SSK\’nın devletten 65 milyar lira alacağı var\”mış… (SSK\’yı kapattılar.)

OECD Türkiye\’ye Yardım Komisyonu BaÅŸkanı Dr. Geberth, ekonomimizi övmüş, \”Sıhhatli büyüyorsunuz, Amerikan firmalarının Türkiye\’ye yönelmesinden memnuniyet duyuyorum\” demiÅŸ… (Daha ne desin adam! Adında meymenet yokmuÅŸ zaten, \”Geberth\”eceÄŸi belliymiÅŸ.)

\”Özel dershanelerin kapatılması gündemde\”ymiÅŸ… Biri ÅŸunları yazmış: \”Dershaneye karşı olanlar, fakir fukaranın okumasına karşı… Bereket versin, EÄŸitim Bakanlığımız sahip çıkıyor. Dershaneye gitmeyen çocuk ne yapacak? SokaÄŸa düşecek. Üç-beÅŸ kuruÅŸ verip, dershaneye gitse fena mı?\” (Bu adam, utanmadan, duayen ayaklarıyla hâlâ köşe yazıyor bugün.)

İsviçre\’ye kaçan Yahya Demirel\’in, Devlet Malzeme Ofisi\’ne 8 milyon adet \”ampul\” sattığı ortaya çıkmış… (Biz de merak ediyorduk birader, nerden çıktı bu ampul?)

Bakın \”ampul\” dedim, bir örnek daha var… Köklü kuruluÅŸ olduÄŸunu anlatmaya çalışan Ziraat Bankası tam sayfa reklam vermiÅŸ, \”ampul yokken, biz vardık\” diyor!

BoÄŸaz\’dan geçerken dümeni kilitlenen tanker, yalılara bindirmiÅŸ… TekirdaÄŸ\’da otomobil kamyonun altına girmiÅŸ, 5 ölü… (Tam gaz devam.)

\”Fenikeliler Türk mü?\” tartışması yaÅŸanıyormuÅŸ… (Bugün, Türklerin aslında Türk olmadığı tartışılıyor.)

Televizyon eleÅŸtirisi döşenmiÅŸ biri… \”İslam âleminin liderliÄŸini yapmış bir neslin evlatları olarak, Flamingo Yolu gibi ahlaksız dizileri seyretmekten utanıyoruz\” diyor.

Adalet Bakanı \”hâkim ve savcı açığımız var\” demiÅŸ. SaÄŸlık Bakanı \”hekim ve hemÅŸire eksiÄŸimiz var\” demiÅŸ. EÄŸitim Bakanı \”kadrosuzluk nedeniyle tayinleri yapılamayan öğretmenlerin, en kısa sürede haklarının teslim edileceÄŸini\” söylüyor… (Nakarata devam.)

Hem vallahi, hem billahi… Çin Ticaret Bakanı\’nı kabul eden Tarım Bakanımız, \”Her Çinliye bir portakal yedirebilsek, ihracat sorunumuz hallolur\” demiÅŸ.

Ticaret Bakanlığı Konjonktür Dairesi\’ne göre, enflasyon azalmış, fert başına milli gelirimiz artmış… IMF rapor yazmış, \”faize devam\” tavsiyesinde bulunmuÅŸ.

ElektriÄŸe zam gelmiÅŸ. Suya zam gelmiÅŸ. Benzine zam gelmiÅŸ. Yalaka basın o zamanlar da yalakaymış, \”son zamma raÄŸmen, normal benzinde Avrupa\’dan ucuzuz\” baÅŸlığı atılmış!

Ürdün Kralı\’nı Çankaya\’da ağırlayan Kenan Evren, \”Arapları inanarak destekliyoruz, seviyoruz\” demiÅŸ… Altın tabak içinde lüfer ve fıstıklı baklava ikram edilmiÅŸ.

Irak\’tan Türkiye\’ye geçerken Dicle Nehri\’nde boÄŸulan 10 kiÅŸinin cesedi bulunmuÅŸ… \”Apo\’cu oldukları sanılan\” kiÅŸilerin üzerinde \”KalaÅŸinkof diye tabir edilen otomatik tüfek var\”mış… (Ne PKK\’dan haberi var o zamanlar memleketin, ne KalaÅŸnikof\’tan yani.)

Federal Almanya DışiÅŸleri Bakanı \”Türkiye 1986\’da AET üyesi olur\” demiÅŸ! (Federal Almanya bile yok artık.)

Ulusal Ermeni Komitesi, \”Amerikan Senatosu\’na 36 Ermeni\’nin girdiÄŸini\” açıklamış… (GiriÅŸ o giriÅŸ.)

İşsiz sayısı artıyormuÅŸ, 613 bin kiÅŸiye yükselmiÅŸ… (613 bin mi?)

\”DoÄŸalgaz diye bir yakıt var\”mış, \”İran\’dan döşenecek boru hattıyla senede 8 milyar dolar kazanacak\”mışız… (Bu kafaya az bile döşemiÅŸler!)

DeÄŸerli gençler…
Kabak gibi görüldüğü üzere, sorunlar aynı sorunlar… Tek farkı, hepsinin büyümüş olması.

O günlerde de, analarınıza babalarınıza \”evet\” deyin, hepsini halledeceÄŸiz dediler… Halbuki anayasayla manayasayla ilgisi yok bu iÅŸin… Bugün \”sivil anayasa\” diye kakalamaya çalıştıkları metin de, yukarıdaki sorunların hiçbirine derman deÄŸil.

Evet-hayır dayatmasına takılmayın, \”bırak ÅŸimdi sen bundan sonra ne yapacağını… Ne yaptın bugüne kadar?\” diye sorun.

Hababam Sınıfı Uyanamıyor

\"\"\”AÄŸlama açılımı\” yaptı arkadaÅŸlar…
Hıçkırıklar filan…

Niye biliyor musunuz?

Türkiye\’nin ortanca yaşı 28.
Yani?
Nüfusun yarısı 28 yaşından küçük.

12 Eylül 1980\’de doÄŸan bebek, bugün 30 yaşında; darbe öncesini hiç yaÅŸamadı… İlkokulda ortaokulda olanları ekle, memlekette ÅŸu an 4 kiÅŸiden 3\’ü, tanklarla uyandığımızda çocuktu… Kaba hesap, 55 milyon kiÅŸi, 70\’li yıllarda neler yaÅŸandı, bilmiyor… BildiÄŸi, kulaktan dolma.

O nedenle, burunlarını çeke çeke aÄŸlama rolü yapıyorlar. Sanırsın, zindana atıldılar…
Nasıl olsa, 12 Eylül öncesinde dökülen gerçek gözyaşlarını hatırlayan yok. Buna güveniyorlar.

DeÄŸerli gençler…
Her kafadan ayrı ses çıkıyor.
Kim doğru söylüyor?
Merak ediyorsunuz işin aslını.

Kanı gözyaşını bırakalım…
Dramatik lafları da boÅŸverin…
Eğlenceli bi örnek vereyim.

Hababam Sınıfı.

Büyük usta Rıfat Ilgaz, 60\’lı yıllarda yazmaya baÅŸladı, Hababam Sınıfı Uyanıyor, Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı gibi serileri, 70\’li yıllarda kaleme aldı. Repliklerini ezbere bildiÄŸimiz filmleri ise, 1975-1978 arasında çekildi. Yani, darbenin hemen öncesindeki yıllarda.

İnek Åžaban\’ı Güdük Necmi\’si Damat Ferit\’i Kel Mahmut\’u Külyutmaz\’ı Domdom\’u, Tulum\’u, Hafize Ana\’sıyla, bizizdir o… Fırlaması avanağı, ÅŸehirlisi köylüsü, batılısı da var orda, doÄŸulusu da, zengin fakir… Özetle, o dönemki toplumun tüm katmanları var Hababam\’da.

Kim yok?
Takunyalı…

İnsanımızın kodlarını bu kadar iyi bilen, toplumu bu kadar iyi gözlemleyen efsane ustanın, Rıfat Ilgaz\’ın, hepimizi tek tek oraya koyarken, takunyalıları ıskalaması mümkün mü? Neden Hababam\’da \”din\” unsuru yok?

\”O dönemi Hababam gibi mizahi bir eserle özetleyemezsin\” diyenler, bana mantıklı cevap verebilmeli… Neden kafasında takkeyle dolaÅŸan öğrenci figürü yok Hababam\’da?

Yoktular çünkü.

60\’lı 70\’li yıllarda da Müslüman\’dı Türkiye… Ama, din bezirgânı yoktu. Olanlar da, parmakla gösterilecek kadar azdı; marjinaldi. Toplumda deÄŸer ifade edecek sayıda takunyalı olsaydı, ÅŸehirli köylü, doÄŸulu batılı, fırlama avanak gibi, Hababam efsanesinde yerlerini alırlardı.

Yoktular.

O nedenle, 70\’li yıllarda devrimci-ülkücü gençler birbirini gırtlaklarken, darbeden sonra devrimci-ülkücü gençler asılırken, Kürtlerin canına okunduÄŸu, alayının iÅŸkenceden geçirildiÄŸi, \”anaların aÄŸladığı\” günlerde, bunların hiçbirinin burnu bile kanamadı.

O nedenle, maÄŸdur olarak göstere göstere, anca, soldan dönme ErtuÄŸrul Günay\’ı örnek gösterebiliyorlar. BaÅŸka gösterebilecekleri \”orijinal takunyalı\” tek maÄŸdur yok.

DeÄŸerli gençler…
Takunyalılar, 12 Eylül\’ün eseridir.

Belgeseli de, Hababam\’dır.

O nedenle, devrimcileri ülkücüleri biçip, takunyalılara koÅŸmaları için yol açan 12 Eylül, Hababam\’ın yazarını mezbahadan bozma hapishaneye tıkmıştır… Zaten, ustanın ölüm sebebi de, takunyalılar tarafından ateÅŸe verilen Madımak\’ta yaÅŸadığı kahırdır.

Ve o nedenle, adım gibi eminim ki, yaşasaydı bugün, timsah gözyaşlarına bakıp, efsanenin son cildini kaleme alır.
\”Hababam Sınıfı Uyanamıyor\”u yazardı satır satır!

Bir Yatırımcı 20 Milyar Doları Nasıl Kazanır?

Geçtiğimiz yıl dünyanın birçok yerinde finans sistemi çöküp, milyonlarca yatırımcı milyarlarca dolar zarar ederken New Yorklu hedge fon yöneticisi John Paulson nasıl 20 milyar dolar kazandı?

The Wall Street Journal\’de Gregory Zuckerman tarafından \”Greatest Trade: How You Can Make $20 Billion\” baÅŸlığıyla kaleme alınan yazıda, Paulson\’ın iki yılda 20 milyar doları nasıl kazandığı sorusuna cevap arındı.

Paulson\’ın ÅŸirketi, 2007 ve 2009 yılları arasında gayrimenkul piyasası ve büyük finans kuruluÅŸlarının tersine hareket ederek, 20 milyar dolar kazandı. Bu kazançtan Paulson\’a düşen kısmın 4 milyar dolar olduÄŸu bilinirken, yatırımcının günlük kazancı 10 milyon dolardan daha fazla bir miktara ulaÅŸtı.

Bu rakam çok kazanmaları ile bilinen yazar J.K Rowling, ABD\’li talk show sunucusu Oprah Winfrey ve golf oyuncusu Tiger Woods\’un 2007\’deki toplam kazançlarının dahi üzerinde gerçekleÅŸti.

Gayrimenkul Krizini Önceden Gördü

Gayrimenkul sektörünün er ya da geç çökeceÄŸine inanan Paulson, 2006\’da riskli mortgage yatırımları olarak gördüğü yatırımlar için 1 milyar dolarlık teminat satın aldı. Konut piyasasındaki balon patlayıp, mortgage kredileri çöktüğünde ise Paulson\’ın satın aldığı teminatın deÄŸeri zirve yaptı.

Şirketler Çökerken O Kar Etti

Paulson\’un fonlarından biri bu dönemde bir yılda yüzde 500 yükselirken, 2008\’e gelindiÄŸinde deÄŸer kaybedeceklerini ön görerek mali hisselerini azaltan hedge fon yöneticisi, ÅŸirketler teker teker çökerken yine kâr etti.

WSJ, ortalama yatırımcıların da bu baÅŸarıdan çıkarabileceÄŸi dersler olduÄŸuna iÅŸaret ettiÄŸi analizde, \”Bu derslerin hiçbirinin sonuç getirme garantisi olmasa da Paulson ve birkaç benzeri ismin baÅŸarısı Wall Street\’ın kıdemli isimleriyle yarışmak isteyen küçük çaplı yatırımcılara cesaret verir nitelikte\” ifadesini kullandı.

İşte WSJ\’ye göre Paulson\’ın 20 milyar dolarlık kumarından çıkarılabilecek sekiz ders:

  1. Uzmanlara Güvenme
    2007-2008 yıllarında yaşanan konut krizinde Wall Street uzmanlarının da güvenirliğine garanti verdiği mortgage destekli menkullere yatırım yapan ticari ve yatırım bankaları büyük zarar etti.
    Ders: Uzmanlara bile şüpheyle yaklaşın.
  2. Fiyat Balonları Sıkıntısı
    Bazı akademistler finans piyasalarının daha etkin hale geldiğini belirtmesine rağmen son yıllarda konuttan, enerjiye, teknolojiden, Asya kurlarına kadar birçok alanda yaşanan balonlar, piyasaların hareket alanlarının kısıtlandığını gösterdi. Bugün aynı çözüm önerilerini takip eden her çaptan bütün yatırımcılar olası bir sıkıntıda bir çıkış stratejisi uygulayacak gibi görünüyor.
    Ders: Bir çıkış stratejiniz olsun.
  3. Borç Piyasalarına Odaklanın
    Birçok yatırımcı borsalardaki iniş ve çıkışları takip ederken, borç piyasalarında nelerin olup bittiğiyle ilgilenmiyor. Bu büyük bir hata. Gelişmiş piyasalarda görülen sıkıntı belirtileri çok fazla gün yüzüne çıkmıyor. Riskli mortgage tahvili piyasasında yaşanan sıkıntı buna güzel bir örnek oluşturuyor.
    Ders: Borç piyasaları, sorunları öne çıkarmada borsadan daha çok işe yarayabilir.
  4. Yeni Yatırımlarda Uzmanlaşın
    Paulson, borçları teminat altına alan Kredi Temerrüt Takaslarına (CDS) yatırım yaparak büyük kazançlar elde etti. Paulson ve ekibi kredi temerrüt takaslarına yönelik pek bir bilgiye sahip değildi ama kendilerini bu konuda geliştirdi.
    Ders: Kendinizi yeni finans araçları konusunda geliştirin.
  5. Teminat Ödemeleri
    Birçok yatırımcı konut piyasasından zarar görmekten korktu ama çok az Kredi Temerrüt Takasları (CDS) gibi teminat araçlarını kullanmayı tercih etti. Yok pahasına satılan evlerle, oldukça ucuz olan teminatları almayarak daha fazla zarar eden uzmanlar, ilk başta bu seçeneği gör ardı etti.
    Ders: Sigorta yaptırmanın değerini küçümsemeyin.
  6. Deneyime Güvenin
    Son ekonomik durgunlukta kazanların büyük bir kısmı orta yaşlı yatırımcılar oldu. Kariyerlerinde daha öncede ekonomik durgunluklar gören bu yatırımcılar sadece güzel günlerde iş yapan meslektaşlarının önüne geçti.
    Ders: Tarihi bakış açısı değerli bir araç olabilir.
  7. Yapılan Yatırıma Aşık Olmayın
    Paulson 2008 yılında karşı pozisyon aldığı bankalar ve finans şirketleri konusunda 2009 başlarında bir önceki yıla kıyasla daha cesur adımlar atar hale geldi. Bu adımları atmasında kurumların bilançolarını iyileştirdiğine karar vermesi önemli bir etkendi.
    Ders: En iyi ticaret bile sonsuza kadar sürmez.
  8. Şans Faktörü
    2006\’nın baÅŸlarında, Paulson gayrimenkul sektörünün batacağı konusunda çok kararlıydı ve yaÅŸanan düşüşten kâr etmeyi baÅŸardı. Bazı gayrimenkul sektörü uzmanların konutların fiyatlarının abartıldığına karar verdi ama zararı kaldıramadı.
    Ders: Sektör çok garanti görünse bile tek bir sektörde fazla risk altına girmeyin.