Monthly Archives: January 2011

Soros Darbelerini Halk Devrimi Sanmak!

\"\"\’Kuzey Afrika halkları ayakta!\’ \’Tunus 23 yıllık iktidara son verdi!\’

BaÅŸkan Obama durumu deÄŸerlendirdi: \’Tunus halkı gurur ve cesaretini gösterdi!\’

Ardından H. Clinton ekledi: \’Tunus halkının kararlı mücadelesi, diÄŸer OrtadoÄŸulu liderlere bir uyarı niteliÄŸinde!\’

Derken Mısır karıştı. Batı basını iri puntolarla yazdı:

\’Mısır halkı Mübarek\’i def\’etmek üzere!\’

Batı basını büyük gümbürtüyle Tunus ve Mısır\’ı manÅŸetlere taşıyor. \’KendiliÄŸinden bir halk hareketi\’ (Spontan) oluÅŸunun üzerine basıyor…

Türkiye\’de birçok aydın, Wiki sızıntılarda olduÄŸu gibi olanları HAYRA YORUYOR!

Tek Dünya Devletçiler\’i derinden memnun eden Kuzey Afrika ve OrtadoÄŸu ülkelerindeki bu kargaÅŸa nasıl oluyor da HAYRA yoruluyor? Biz ÅžER kısmına bakalım..

Şablona bakın! Yasemin Sedir, Gül, Lale!

Gürcistan, Sırbistan, Ukrayna, Polonya, derken şimdi de Tunus ve Mısır…

Hepsi aynı adımları izledi.. şablon hiç değişmedi..

Tunus\’daki ayaklanmaya verilen ad bile, Soroscu bir darbenin izi.

Yasemin, Sedir, Gül, Lale vs vs \’devrimleri\’!

Bunlar, Amerika\’nın milli istihbarat teÅŸkilatına baÄŸlı hedef ülkeleri ayaklandırma, kaos yaratma ve fonlama merkezi NED (National Endowment for democracy) ve Soros\’un Açık Toplum Vakfı (Open Society Foundation) imzalı…

Turuncu şablon, her ülkede KAOS YAPILANDIRMA operasyonuyla gelişti…

KAOS önce ekonomiye yerleÅŸecek, kör topal giden karma ekonomide devletin yeri yokedilecek, tüm KİT\’ler özelleÅŸecek, İMF Uluslararası para Fonu Stand –by larla hedef ülkelerin gırtlağına çökecekti.

Mısır\’da da Tunus\’da da diÄŸer bölge ülkelerinde de tüm fabrikalar küresel sermayenin eline geçecek,üretim azalacak, fiyatlar rekor seviyeye çıkacak, iÅŸsizlik tavan yapacaktı.

Ekonomik KAOS yapılandırmak, hedefe giden yolda ÖN ŞARTTI:

Hedef ülkelerde Batıya bağlı yönetimler ve yönlendirici elit aşırı zenginleşecek, halk giderek açlıktan ölecekti..

Soroscu \’sivil aÄŸlar\’ sendika, medya ve eÄŸitim sistemine sızacaktı… Halk 90\’lardan beri hedef ülkelerin kılcal damarlarına girecek, batı iÅŸbirlikçisi hükümetlerce tüm milli kurumları tahrip eden bir süreç baÅŸlayacaktı…

Bu sürecin en bariz yanı, iÅŸsiz, aç yoksul yığınlara SADAKA dağıtılması, ve üst tabakanın SATIN ALINMASIYDI. Son on yılda Tunus\’da ve Mısır\’da ve benzer ülkelerde İNSAN HAKLARI AKTİVİSTLERİ ve \’sol\’ görünümlü \’muhalif\’den geçilmiyordu. Hepsi batı tarafından fonlanıyordu…

Belge mi? Tunus\’dan geliyor.

DOLAR\’ı takip edin!

Özgür Düşünce için El Cahid Forumu (AJFFT) 2009\’da 131.000 Dolarlık NED fonu

Kendini \’demokrasi kültürü\’nü Tunus gençliÄŸi arasında yaymakla yükümlendiren bu grup

İslam üzerine konferanslar düzenliyor, \’liderlik\’ kursları veriyor, \’yerel gençlik projelerine\’ maddi destek sunuyordu!

EÄŸitimi Güçlendirme DerneÄŸi (APES): 2009\’da 27.000 dolarlık NED desteÄŸine mazhar olmuÅŸtu. Tunus\’da İlk öğretim öğretmenlerine \’demokrasi\’ kültürü aşılamıştı!

Muhammed Ali EÄŸitim, AraÅŸtırma merkezi (CEMAREF) Aynı yıl NED\’den 33.500 dolar fon almıştı. Genç Sivil grubun 10 kiÅŸilik çekirdek kadrosunu eÄŸitmiÅŸ, yaÅŸları 20-40 arasında deÄŸiÅŸen 50 kiÅŸilik \’aktivist\’in yerel gezilerini desteklemiÅŸti.

Benzer şekilde Tunuslu gazeteciler, akademisyenler, hukukçular, sendikacılar, insan hakları dernekleri, Tutuklular için Af dernekleri her yıl yüzlerce bin dolar fonla ödüllendirilmişlerdi.

(bkz: http://www.ned.org/where-we-work/middle-east-and-northern-africa/tunisia)

Son 10 yılda tüm OrtadoÄŸu ve Kuzey Afrika ülkelerinde OrtadoÄŸu iÅŸbirliÄŸi GiriÅŸimi (Middle East Partnership Initiative), \’Amerikan demokrasisi\’ni yaymak için resmi ve sivil, gizli ve açık ajanlarıyla harıl harıl çalışmaktaydı.

Vakit gelince aç yoksul ve kafası karıştırılmış insanlar, \’eÄŸitilmiÅŸ\’ liderlik kurslarından geçmiÅŸ yerel birimler tarafından yönlendirilecek, halkın öfke ve isyanı, küresel çıkarlar çerçevesinde deÄŸerlendirilecekti..

Yoksa neden tüm CFR medyası teneke çalıp oynasındı ki!

Obama , Clinton ve Soros\’un yüzünde neden güller açıyordu?

Neden Åžimdi!?

Bu ülkelerde yıllardır kıyamet kopuyordu.

Aralık 2006\’dan beri sayıları yüz binleri bulan bir işçi hareketi Mısır\’ı sarsıyor ve dünya basını bundan hiç sözetmiyordu. Haberler tek bir satırla bile BBC, CNN de yeralmamıştı.

TRT\’de Sınırlar Arasında programı için Kahire\’deyken, ABD istihbaratı ve Vatikan ile ilintili hem \’gazeteci\’ (daha önce Sudan\’da bir kilise aktivisti!) Liam Stack ile röportaj yapmıştım: Görüşü ilginçti: EÄŸer grev dalgası OrtadoÄŸu\’daki diÄŸer ülkelere sıçrarsa bu felaket olurdu…O nedenle batılı haberciler sessizdi.

KonuÅŸtuÄŸum grevci işçiler, ne batıdan, ne sendikalardan ne de Müslüman kardeÅŸler\’den en ufak bir destek alınmadan işçi hareketinin olgunlaÅŸtığını söylemiÅŸlerdi.. (Bkz: Böl ve Yut: Mısır bölümü)

ÇoÄŸu derhal içeri atılmış, dışarıdaki işçi liderleri, her an baÅŸlarına bir ÅŸey gelebileceÄŸi için grev ve yürüyüş filmlerini bana teslim etmiÅŸlerdi. Sınırlar Arasında\’da yayınlamıştık.

Benzer durum, Ürdün, Yemen, Cezayir, için de geçerliydi.

Halk ayaktaydı. Büyük yürüyüşler, grevler, sokak çatışmaları oluyor, batılı siyasiler ve medya üç maymunu oynuyordu…

2011\’e adım atarken düğmeye basıldı! İri puntolarla Tunus, Cezayir, Mısır, Yemen, Ürdün manÅŸetlerde!

Bu ülkelerin her birinde ABD\’nin 20-30 yıldır desteklediÄŸi baskıcı liderler var. Orduları ABD\’den büyük maddi destek alıyorlar…

ILIMLI İSLAM teorisyeni Daniel Pipes Washington Post\’da yazıyor:

\’Tunus\’daki gibi nispeten kansız, kolay bir darbe, diÄŸer İslam ülkelerinde diktaların yıkılmasına yardımcı olabilir!\’

Acaba bu coÄŸrafya için \’Tek çözüm Ilımlı İslamdır!\’ diyen Pipes, geleceÄŸe dair ipuçları mı sunuyor?

\’Yeni OrtadoÄŸu\’ inÅŸası

Göya \’kendiliÄŸinden\’ halk hareketleri ile ABD 2006\’da Lübnan\’da açıkladığı YENİ ORTADOÄžU\’yu mu inÅŸaa ediyor?

Bu aÅŸamada sorulan soru: Suudi Arabistan\’a sığınan Tunuslu Bin Ali, Mısır\’da sadece tek ayağı üzerinde duran Mübarek 30 yıldır ABD ve AB\’nin ekonomik ve siyasi emir ve desteÄŸiyle halklarına cehennemi yaÅŸatmıyorlar mıydı? Åžimdi ne deÄŸiÅŸti?

Åžimdi \’terörle savaÅŸ\’ bahanesinin \’Amerikan demokrasi\’ dalgasıyla yumuÅŸatılması zamanı geldi…

Bunun ipuçlarını hem Soros hem Kemal DerviÅŸ 2 yıl once vermiÅŸti. \’Daha çok sosyal demokrasi!\’ demiÅŸlerdi!

ABD eski dışiÅŸleri bakanı Rice 2005\’de : \’Fas\’dan Pakistan\’a 22 ülkenin sınırları deÄŸiÅŸecek!\’ dememiÅŸ miydi!

Bunun anlamı: \’Ülkeler küçük parçalara bölünecek, ÅŸehir devletler, küresel sermaye gruplarının hakimiyetine girecek. Daha çok yerelleÅŸme, daha az ulus devlet formülü yerleÅŸtirilecek.\’ idi.

Anti Amerikan hissiyatın çok güçlü olduğu bu coğrafyada, patlamaya hazır işsiz ve yoksul kitlelerin gazının alınarak değişime itilmesi zamanı geldi.

AMA bu iki taraflı işleyen süreçtir.

İlk petrol savaşında, 1900\’lerin başında, benzer paylaşım süreçlerinden geçen coÄŸrafyanın genetik hafızası, kutuplaÅŸan dünyada beklenmedik bir çıkışa imza atabilir… Batının büyük korkusu iÅŸte bu minvaldedir!

Gerekçe: Başbakan Milleti Ayrıştırıyor!

\"\"Televizyonlar, Galatasaray BaÅŸkanı Adnan Polat\’ın basın toplantısına daha fazla zaman ayırsa da altı dil bilen iktisat profesörü ve uluslararası iliÅŸkiler uzmanı AKP Antalya Milletvekili Yusuf Ziya İrbeç\’in Meclis\’te açıkladığı istifa gerekçeleri, bu partinin Türkiye\’yi nereye sürüklediÄŸini net bir ÅŸekilde gösteriyor.

İrbeç, Meclis\’te düzenlediÄŸi basın toplantısında, \”Açılım politikalarının milletimizin yüreÄŸinde Habur ve benzerleri ile açtığı yara hepimizin malumudur. Seçim sonrası yapılacak Anayasal deÄŸiÅŸikliklerle milletimizin ve ülkemizin birlik ve bütünlüğünün bozularak bu yaranın daha da derinleÅŸeceÄŸi endiÅŸesini taşımaktayım\” dedi.

İrbeç, takip edilen politikalarla milletin sosyolojik, psikolojik ve coÄŸrafi yönden bölünme sürecine sürüklendiÄŸini söyledikten sonra \”Bu kaygılarıma sebep olan hadiselerin başında, BaÅŸbakan\’ın, her konuÅŸmasında toplumu ayrıştırmaya yönelik söylemleri gelmektedir. Åžahsen, milletin ismini telaffuz etmekten kaçınan bir tutuma karşı tepki vermek zorunluluÄŸunu hissediyorum. Ülkemizin anayasal adı Türkiye\’dir ve üzerinde vatandaÅŸ sıfatıyla yaÅŸayan herkes Türk\’tür. Bu, bir alt kimlik deÄŸildir. Oysa BaÅŸbakan, söylemlerinde, milletimizi bütünleÅŸtirici bir unsur olan Türklüğü, sürekli ve anlaşılmaz bir biçimde alt kimlik haline getirme çabası içindedir.

AK Parti\’ye oy vermiÅŸ, aynı endiÅŸeleri taşıyan milletvekili arkadaÅŸlarımın ve vatandaÅŸlarımızın olduÄŸunu da biliyorum\” dedi.

Görüldüğü gibi hiç tanışmadığımız İrbeç\’in istifa gerekçeleri, bizim yıllardan beri Tayyip ErdoÄŸan\’a yönelttiÄŸimiz eleÅŸtirilerle birebir aynıdır. Biz bu eleÅŸtirileri, diÄŸer partileri desteklemek için deÄŸil, Türkiye\’nin kuruluÅŸ felsefesinin CumhurbaÅŸkanı ve BaÅŸbakan tarafından tehdit edildiÄŸini gördüğümüz için yapıyorduk. Ayrıca AKP\’nin alternatifi olması gereken partileri de bizim kadar eleÅŸtiren yoktur.

Demek istediÄŸim ÅŸu ki yüzde 85\’i \”Türk\’üm\” diyen bir toplumun, AKP gibi Türklüğü Anayasa\’dan bile silmek ve alt kimlik haline getirmek isteyen bir partiye oy vermesi, akla, mantığa uygun deÄŸildir.

Peki o halde AKP, hesaba oy kullanmayanları da dahil edersek halkın üçte birinin oyunu nasıl alabiliyor?

Çünkü halk, ülkenin gündemiyle değil, ekmek kavgasıyla meşguldür ve birçok televizyon röportajında da görüldüğü gibi önemli oranda vatandaşımızın ülkenin nereye götürüldüğünden haberi bile yoktur!

AKP\’nin kendi medyasını da oluÅŸturarak giriÅŸtiÄŸi propaganda yöntemleri de ülkede büyük bir kafa karışıklığı meydana getirmiÅŸtir. Öyle ki Türk adıyla meselesi olan AKP, seçimlere yakın \”Tek millet, tek devlet\” sloganı ile milliyetçilerden bile oy alabilmektedir.

Referandumda evet çıkmasının sebebi ise diÄŸer siyasi partilerin, sivil ve askeri bürokrasinin geçmiÅŸteki hatalı uygulamalarına sadece AKP\’nin karşı çıkıyor olmasıdır.Birçok vatandaşımız bu düzenin deÄŸiÅŸmesi adına AKP\’ye destek verdi. GeçmiÅŸte \”Bu düzen deÄŸiÅŸmeli\” diyen Bülent Ecevit gibi Tayyip ErdoÄŸan da aynı umut dalgası üzerinde sörf yaparak bugünlere kadar geldi.

Normal ÅŸartlarda, damarlarında Türk kanı dolaÅŸan veya vatandaÅŸlık bilinci ile kendisini Türk hisseden bir kiÅŸinin AKP\’ye oy vermesi intihar demektir!.. İnsan bindiÄŸi dalı keser mi? Türklük, bu halkın en önemli ortak paydasıdır. Bir terör örgütü, belli bir etnik kökene mensup vatandaÅŸların bir kısmının aklını çeldi diye bu sosyolojik gerçek deÄŸiÅŸmez. Fakat, AKP İslâm kimliÄŸini de istismar ettiÄŸi için halkın desteÄŸini alabildi.

Åžimdi deniz bitiyor iÅŸte. Bir kiÅŸinin istifasıyla ne olur diye düşünmeyin! İrbeç\’in istifa gerekçesi, AKP\’nin millet vicdanında mahkûm olması için yeterlidir.

Yeter ki muhalefet, muhalefet olsun!..

Sabahattin

\"\"BoÄŸaz\’daki restoranlarda bi levreÄŸe 500 lira ödeyip, sırtını BoÄŸaz\’a dönerek oturan öküzler var bu ülkede… O nedenle, üç tarafımız denizle çevrili olmasına raÄŸmen, ahalinin çoÄŸu yüzme bilmez. O nedenle, denizi olmayan ülkeler dünya yelken ÅŸampiyonu çıkarırken, dünyanın en güzel midye dolmasını denizi olmayan, benim canım Mardinlilerim yapar.

İşte bu nedenle, Erzurum\’da baÅŸlayan Üniversite Kış Oyunları\’nı çok önemsiyorum. \”Milat\” olarak görüyorum. Çünkü, papaÄŸan gibi tekrar edilmesine raÄŸmen, zannedildiÄŸi gibi \”zengin sporu\” filan deÄŸildir. Hatta, iddianın aksine, zenginlerin yapamadığı spordur!

Kanıt mı?

Açılış töreni yapıldı, ay-yıldızlı bayrağımızı Sabahattin OÄŸlaÄŸo taşıdı. Alaskalı eskimo gibi soyadı var ama, MuÅŸlu o… Adını ilk defa duyanlar \”afferin çocuÄŸa ÅŸekerim\” diyecek, eminim… Halbuki boru deÄŸil, 2002 Salt Lake City, 2006 Torino, 2010 Vancouver, üç olimpiyata katıldı. Çocuklarımızı spora yönlendiren MuÅŸ ValiliÄŸi\’nin mucizesi, kayaklı koÅŸuda rakipsiz Türkiye ÅŸampiyonu, Atatürk Üniversitesi Spor Akademisi öğrencisi o.

Atatürk Üniversitesi… İkinci kanıtım.

Türkiye\’de 156 üniversite var, milli takımda sadece 35 üniversiteden sporcu bulunuyor, 121 üniversitenin \”üniversite oyunları\”yla alakası yok maalesef… En çok katkı saÄŸlayan ise, 23 sporcuyla, Atatürk Üniversitesi… Öğrencilerin gelir durumu, ÅŸehrin ekonomisi,üniversitenin imkânları bakımından sıralama yapsak, herhalde bu 156 üniversite arasında 100 küsuruncu sıralarda gelir. Ama \”zengin sporu\” zannedilen milli takımda, en baÅŸta.

Ha, denebilir ki, Erzurum\’da daÄŸ var, kar var, ondan… KardeÅŸim, karlı dağın kralı Kayseri\’de var, ÅŸahane tesis var, biri Abdullah Gül adıyla, dört tane de üniversite var. Ama, milli takımda numunelik, bi sporcu bile yok ordan… Kayak bilmeyen Abdullah Gül, üçüncü kanıtım.

TekirdaÄŸ\’ın adı daÄŸlı ama, doÄŸru dürüst dağı mağı yok, en yüksek rakımlı yeri, Çankaya Köşkü\’nden bile aÅŸağıda… Buna raÄŸmen, Namık Kemal Üniversitesi\’nden hiç olmazsa bir tane milli sporcusu var, artistik patende, ismi Damla… Damlaya damlaya göl olur elbet.

Kocaeli Üniversitesi\’ni kutlamak gerek, tek başına 17 sporcusu var milli takımda… En çok sporcu gönderen ÅŸehir, baÅŸkent; Hacettepe\’den 10, Gazi\’den 7, Ankara Üniversitesi\’nden 6, Bilkent\’ten 5, ODTÜ\’den 4, Atılım\’dan 1, Ufuk\’tan 1, toplam 34… En çok üniversiteden sporcu gönderen ÅŸehir İstanbul; Bilgi\’den 12, Aydın ve İstanbul Üniversitesi\’nden 2\’ÅŸer, BoÄŸaziçi, Galatasaray, Koç, Sabancı, Marmara, Okan, Haliç ve DoÄŸuÅŸ\’tan 1\’er, 24 sporcu…

5 bin yıllık tarihi boyunca yapılabilmiÅŸ en büyük kardan adamı sadece 5 milimetre boyunda olan İzmir\’imi ayıplamıyorum haliyle… Hiç olmazsa, artistik patene bir sporcu göndermeyi baÅŸaran Dokuz Eylül Üniversitesi\’ni tebrik ediyorum. Malum, biz çipurayız… Kış sporlarının daha çok, müzik eÅŸliÄŸinde sıcak ÅŸarap, sucuk-ekmek tarafıyla ilgileniyoruz.

EskiÅŸehir Anadolu\’dan 9, Kars Kafkas\’tan 7, Polis Akademisi, UludaÄŸ, Açık Öğretim ve NiÄŸde\’den 3\’er, Kastamonu\’dan 2, Bolu İzzet Baysal, Sivas Cumhuriyet, Van 100\’üncü Yıl, Kuzey Kıbrıs DoÄŸu Akdeniz, AÄŸrı İbrahim Çeçen ve Aksaray Üniversitesi\’nden 1\’er…

Ayrıca, ABD\’de okuyan 5, Kanada, İngiltere, Fransa ve Ukrayna\’da okuyan 1\’er sporcumuz var milli takımımızda.

Evet, mutlaka rezaletler yaÅŸanacaktır organizasyonda… Elektrikler kesilecek, yarışmalar yarım kalacak, hakemler soyulacak, pistlere giren adamlar kayakçılarla çarpışacaktır, çığ bile düşmesi muhtemeldir… Dünyanın en iyisini yaptık ayaklarıyla dikilen tesislerde kaç paralık voli vurulduÄŸu, hangi bademlerin köşeyi döndüğü elbette ortaya çıkacaktır.

Ancak, milattır.

Kış sporları, zengin sporu değildir.
Biraz merak, yeterlidir.
BaÅŸta futbol manyağı basınımız, tüm Türkiye\’nin… MuÅŸlu Sabahattin\’in taşıdığı bayrağın peÅŸinden gitmesini diliyorum.

Dönek Döndü

\"\"Sekiz yıl geçti…
Tam sekiz yıl sonra, Türkiye\’nin başına ne geldiÄŸini anladılar da AKP\’nin yaptıklarından endiÅŸelenmeye baÅŸladılar ve döndüler dönekler…
Sekiz yıl…
Sekiz yılda çocuklar yürümeyi, konuşmayı, kendi başlarına çiş yapmayı, okumayı, yazmayı, istemeyi, düşünmeyi, anlamayı öğreniyorlar…
Leylekler sekiz kez şaşırmadan gidip-döndüler…
Cansız toprak tam sekiz kez canlandı da ürünler verdi; bakliyattan hıyara kadar…
Ayılar tam sekiz kez kış uykusundan uyandılar…

Dönek?..
Sekiz yıl dincilerin eteÄŸine yapışıp gittikten… İktidardakilerin yaptıkları yıkımı görmezlikten geldikten… Her Allah\’ın günü yaÅŸanan hukuk dışı, çaÄŸdaÅŸlık dışı, ahlak- dışı rezaletlere methiyeler dizdikten sonra…
Dönek döndü…

Bu arada ne oldu bakın:

  • Devletin tüm sivil kurumları tarikatın eline geçti…
  • Yargı içindeki karşı yapılanma anayasa deÄŸiÅŸtirilerek tamamlandı…
  • HSYK, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Sayıştay bitti…
  • Büyük medyada karşı görüş silindi…
  • Üniversiteler, YÖK-MÖK gitti…
  • Askerler sindi…
  • YandaÅŸ sermaye tüm sektörlerde öne geçti…
  • AB yattı…
  • Umutlar Araplara baÄŸlandı…
  • Anadolu\’da büyük dinci-muhafazakâr dönüşüm saÄŸlandı…

Kısacası, o bildiÄŸimiz Cumhuriyet Türkiye\’si tükendi…
Dönüp bakın, sokakları dahi değişti buraların…

Şimdi uyandı dönek…
Tam sekiz yıl sonra…
Şu yukarıdaki büyük istila dönek sayesinde sağlandı aslında… Onun dünyanın ve toplumun gözüne tuttuğu örtü, gizli-saklı amaçlara sağladığı perde altında gerçekleştirildi…
En öne onu koydular, kervan yürüdü…
Ve iş işten geçtikten sonra…
Haberler geliyor:
\”Dönek döndü…\”

Danıştay\’dan Dönmezse Çemberden Döner

\"\"\”Hayır diyen darbecidir\” diyen BaÅŸbakan, suçsuz bulundu… \”Evet diyen gaflet içindedir\” diyen Atatürkçü Düşünce DerneÄŸi BaÅŸkanı Tansel ÇölaÅŸan, suçlu bulundu.

PKK\’yı buyur edip halay çektirdiler. Hizbullah\’ı sokaÄŸa salıp halay çektirdiler. Anne-babasıyla yemek yiyen bebeleri sigaya çekip, gözaltına almaya kalktılar.

(İmza vermeye gelmeyen domuz baÄŸcılara bir hafta dokunmadılar, hepsi vınn… Efendi gibi her sabah imza vermeye geleni, demek ki suçlu bu diye, operasyon yapıp tutukladılar.)

Cep telefonundaki numaraları \”delil\” kabul edilip, hapse tıkılan teÄŸmenin cep telefonuna, bizzat polis tarafından, dinci terör örgütü üyesinin cep telefonu rehberinin monte edildiÄŸi ortaya çıktı. TeÄŸmen 29 aydır içerde… \”Suç delili\” rehberin sahibi olan kiÅŸi, dışarda.

(Son durum ÅŸu: Kurucusu olduÄŸu iddia edilen Ergenekon örgütünün kurulduÄŸu tarihte ilkokul üçüncü sınıfta olduÄŸu için… Henüz 9 yaşındayken, devleti yıkmak için, 85 yaşındaki İlhan Selçuk\’un yardımcısı olamayacağı için… Terörist denilen \”kaynana\”sına kısa mesaj atmış gibi görünmekle beraber, aslında \”bekâr\” olduÄŸu için… Zaten \”delil\” kabul edilen telefon numaralarının da yalan olduÄŸu ortaya çıktığı için… Tutukluluk halinin devamına!)

Deveyi havuduyla götür, serbest.
Islık \”çal…\”
Suç.

AÄŸzını burnunu kıran, kafasına tabanca dayayıp, baltayla tehdit eden kocasına karşı koruma isteyen kadıncağızın talebi reddedildi… Delik deÅŸik ederek öldürdü manyak herif, göğsünden girip sırtından çıkan 26 santimlik kasap bıçağının \”öldürücü olmadığı\”na karar verildi.

Haliyle diyorsunuz ki…
Nasıl oluyor da oluyor?

Şöyle oluyor…
Adliye\’ye zabıt kâtibi almak için çaÄŸrı yaptılar, binlerce üniversite mezunu iÅŸsiz baÅŸvurdu, sınavı geçen adayların mezurayla boyunu ölçtüler, 1.75\’ten kısa olanları elediler!

1.75 zabıt kâtibi
1.85 savcı
1.90 hâkim
Yargıtay Başkanı Tanjeviç
Danıştay 12 dev adam

Åžaka bir yana, baÅŸbakanımızın bu boyla özel yetkili savcı olması normal de…
Adalet Bakanı\’nın bu ÅŸartlarda deÄŸil zabıt katibi, mübaÅŸir olması bile imkânsız yani.

Seks

\"\"Cumhuriyet seks\’enyedi yaşında.
Seks\’enbir ÅŸehrimiz var.

Yasama organı
Yürütme organı
Yargı organı
En az üç yani.

Anayasa madde seks\’en…
Milletvekili tarifi.

Seks\’en ÅŸehirden vekil çıkardı AKP.
Seks\’enbirinci Tunceli\’den ne çıktı?
Yüzde seks\’enbir hayır.

Zaten, niye gitmiştik sandığa?
12 Eylül seks\’enden.

Hakkındaki dava sayısı seks\’endört.
BaÅŸbakan muhalefete seslendi…
Benim boyum bir seks\’en beÅŸ.

Bakan\’a cetvel hediye ettiler hemen.
Seninki kaç santim?

ElektriÄŸe bir yılda yüzde seks\’en, emekliye bir yılda seks\’en lira zamcık yapıldı. Sigara tüketimi yüzde seks\’en bir arttı. Seks\’en iki bin ithal koyun geldi. Erbakan seks\’en dört yaşında genel baÅŸkan oldu. Tohumun yüzde seks\’en beÅŸi dışardan… Türkiye insani geliÅŸmede seks\’en altıncı sırada… Ahalinin yüzde seks\’en yedisi kan grubunu bilmiyor. Öğretmenlerin yüzde seks\’en sekizi borç batağında… Dayak yiyen kadınlarımızın oranı yüzde seks\’en dokuz.

Kafamıza takılan numara olduÄŸunda güzel güzel 118\’i arıyorduk… Durup dururken n\’aaptı bu arkadaÅŸlar? 118 seks\’en… E fındığı da viagraya çevirip, aganigi naganigi yapmışlardı zaten.

Geçen yıl 41 tane mesir macunu kapan Bülent Arınç, bu yıl rekor kırdı, 120 tane kaptı, \”Nasıl anlatacağımı bilemiyorum, mükemmel bi ÅŸey, bize bu heyecanları yaÅŸatanlara teÅŸekkür ediyorum\” dedi…
Sonra da, CHP milletvekiline ikram etti, \”Sizin ihtiyacınız var\” dedi.

Sahi, neydi bunların ÅŸarkısı…
Bana her şey seni hatırlatıyor!

AKP\’lilerin İlacı İki CHP\’li

\"\"MECLİS\’te zaman zaman ilginç tartışmalar yaÅŸanır. Milletvekilleri birbirine ağır suçlamalar yöneltirler.

Ama bir süre sonra söylenen sözler Meclis\’in har gürü içinde unutulur.
Bugüne kadar iktidar partilerinin damarına basan muhalefet milletvekilleri çok oldu.
Onların eleştirileri nedense iktidar grubunu çok kızdırır, laf atmalar olur.
Kürsüdeki hatibin de istediği zaten budur, hemen eleştiri dozunu artırır.
Bazen iş çığırından çıkar, tartışmalar küfürleşmeye, yumruklaşmaya kadar gider.
Bu dönemde de AKP\’lileri kızdıran iki CHP\’li milletvekili var.
Onlar ne zaman kürsüye çıkıp konuÅŸsalar AKP\’lilerin nedense tüyleri diken diken oluyor.
Bunlardan biri CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç, öteki de Yalova Milletvekili Muharrem İnce.
Hem İnce, hem Genç sözlerini esirgemeyen iki milletvekili.
Eleştirilerini öyle dolanarak değil, damardan yapıyorlar.

Kamer Genç ağırlıklı olarak yolsuzlukları dile getiriyor, ayrıca iktidarı laik demokratik cumhuriyete karşı politikalar yürütmekle suçluyor.
Bu suçlamaları yaparken de lafını hiç esirgemiyor.
Kamer Bey yıllardan beri söyleyeceğini direkt dile getiren bir milletvekili olduğu için iktidar karşıtı insanlar tarafından çok seviliyor.
Nereye gitse büyük ilgi görüyor. CHP toplantılarında en fazla alkışı o alıyor.
Halk, içinde biriken kızgınlığı seslendirdiÄŸi için Kamer Bey\’e sempati duyuyor.
Bu nedenle Tunceli halkı ister bir partinin listesinden girsin, ister bağımsız aday olsun Kamer Bey\’i hiç tereddütsüz parlamentoya gönderiyor.
Onun kendi sesleri olduÄŸunu biliyorlar.

Muharrem İnce de öyle… Kürsüde gerçekleri hiç çekinmeden dile getiriyor.
O nedenle AKP grubundan büyük tepki görüyor ama o buna aldırmıyor ve söyleyeceklerini net olarak seslendiriyor.
Muharrem Bey\’in yıldızı geçen yıl 25 Aralık günü Meclis\’te yaptığı konuÅŸma ile birden parlayıverdi.
Yaptığı konuşma öyle bir ilgi ile karşılandı ki, bütün internet siteleri bu konuşma ile doldu taştı.
İnce\’nin konuÅŸmasını yüz binler okudu. KonuÅŸmanın en çarpıcı bölümü şöyleydi:
\”… 2002\’de AKP iktidara geldiÄŸinde, ilk iÅŸiniz gömlek deÄŸiÅŸtirmek oldu, sonra sakallarınızı kestiniz, ciplere bindiniz, orman içi villalarınızdaki havuzlarınızda yüzmeye baÅŸladınız. Habur\’da teröriste kibar,Ankara\’da işçiye gaddar oldunuz. Silivri\’de faÅŸist hukuk, Silopi\’de liboÅŸ hukuk, Deniz Feneri\’nde iÅŸleyen hukuk düzeni icat ettiniz…\”
Bu konuÅŸmadan sonra Muharrem İnce hem AKP\’ye karşı olan insanların, hem de partisinin yıldızı haline geldi.
Åžu anda CHP\’nin grup baÅŸkanvekili.
Geçtiğimiz günlerde önce İçişleri Bakanı Beşir Atalay, sonra da Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu ile söz düellosuna girdi.
İnce\’nin sinirlerine son derece hâkim olması tartıştığı kiÅŸileri iyice kızdırıyor ve onları yanlış yapmaya zorluyor.
BeÅŸir Atalay tartışma sırasında kendini tutamayıp İnce\’yi yalancılıkla suçladı.
Daha sonra \”Kimseyi rencide etmek gibi bir amacım yok. Görüşmeler içinde sürçü lisan olabiliyor\” dedi.
Çubukçu ise o kadar sinirlendi ki, arkadaşları kendisini sakinleştirmek zorunda kaldı.
Meclis tartışlarında en büyük hüner insanın sinirlerine hâkim olabilmesidir.
Bunu yapamayanlar daima zor durumda kalırlar.

Soyadı Gibi Yerli Marka Otomobil

\"\"Patronlara sipariÅŸ veren BaÅŸbakan, \”Soyadınız gibi yerli marka otomobil yapın\” dedi.

Bertaraf olmak istemem ama, \”soyadı gibi yerli\” marka otomobilimiz zaten var.

Üstelik, bizim Başbakan, başbakan olduğundan beri var.

Alman otomotiv devi Volkswagen, sekiz sene önce, bir milyar Euro yatırım yaparak, çok çocuklu aileler rahat rahat sığıp turlasın diye, geniÅŸ, ferah bi model tasarladı. Adını da tour kelimesiyle, önceki modeli Sharan\’ı birleÅŸtirip, \”Touran\” koydu. Devasa bütçeli uluslararası reklam kampanyaları hazırladı. Tam bangır bangır piyasaya sürecekti ki… Zırrr, telefon!

  • Alloo, Volkswagen mi?
  • Evet, buyrun.
  • Touran çıkıyormuÅŸ.
  • Evet, çıkıyor.
  • Zor çıkar hemÅŸerim.
  • Nası yani?
  • Touran benim!

Arayan, Mehmet Turan\’dı.

Henüz çocukken, 1972\’de ailesiyle Almanya\’ya göçen, dil sorunu yüzünden okuyamayan, çıraklıktan baÅŸlayıp Hamburg\’un arka sokaklarında tamirhane açan, Konyalı Mehmet Turan.

Kendi çapında vites mites gibi bi ÅŸeyler geliÅŸtirmiÅŸ, kimse kapmasın diye de, 2000 senesinde Alman Patent Dairesi\’ne baÅŸvurup, soyadını tescil ettirmiÅŸti… Hem de, saÄŸlam olsun diye, sadece Turan\’ı deÄŸil, Touran, Tuoran, Turoan, Toruan gibi versiyonlarını da baÄŸlamıştı.

Volkswagen\’in yönetim katına adeta bomba düştü. 22 dakika sessizlik oldu! YediÅŸer tane diploması olan CEO\’lar, müdürler 22 dakika birbirine baktı… Galiba ayvayı yemiÅŸlerdi.

Avukatlar inceledi.
Galiba\’sı fazlaydı.

Düşündüler, taşındılar, çok uyanıklar ya, isim hakkından vazgeçmesi karşılığında beÅŸ bin Euro teklif ettiler, bir de hediye duvar saati gönderdiler; saat başında kuÅŸ çıkıyordu içinden… Bizim Mehmet, saftirik ya, pek beÄŸendi teklifi, hediye saati tamirhanenin duvarına astı, teÅŸekkür olarak \”Touran\’ı piyasaya çıkaranı oyarım\” içerikli mahkeme kararını gönderdi!

Avukatlar inceledi.
Oyar…

Volkswagen\’in yönetim katı ilk ÅŸoku atlatmıştı. Bu sefer 12 dakika sessizlik oldu.

Uzatmayayım…
370 bin kişi çalıştıran, 300 milyar Euro değerindeki Alman gururu, diz çökmek zorunda kaldı. Altı sıfırlı olduğu öne sürülen çeki verdiler kuzu gibi, hem helallik aldılar, hem isim hakkını.

\”Soyadı gibi yerli\” marka otomobilimiz var yani O

(Alman\’ın elinden çatır çatır patenti alan Türk zekâsından devletin haberi olmazsa… Alman\’ın çıkıp İstiklal Marşımızın patentini almasına ÅŸaÅŸmamak lazım sanırım!)

Ha diyorsan ki, yerli soyadından deÄŸil, yerli üretimden bahsediyoruz… Bordrolu işçiyi yolunacak kaz görürsen, ahaliyi dünyanın en pahalı benziniyle gezdirirsen, gümrük duvarını ardına kadar indirip, vergileri köküne kadar bindirirsen, el arabasına binmediÄŸine şükret.

Aman Haberal\’ı Sıkı Tutun Ha

\"\"NeymiÅŸ efendim…
Yanlış bacağı kesmişler.

KardeÅŸim… Hükümetimizi dinleyip \”aile hekimi\”ne gideceÄŸine, el âlemin hekimine gidersen olacağı bu, tanıyamamıştır bacağı… Ben mesela her ihtimale karşı iÅŸe gelmeden uÄŸradım aile hekimime, \”Bak arkadaÅŸ, bu saÄŸ, bu sol, sonra karıştırdım filan anlamam, ona göre!\”

(Bu tür haberler olduÄŸunda, her nedense \”kasap gibi doktor\” baÅŸlıkları atılır. Halbuki, bonfile isteyene pirzola, biftek isteyene incik vereni görmedim bugüne kadar… Bunlara kasap demek, kasaplara hakaret.)

FrankeÅŸtayn\’ı serbest bıraktıkları gün, taksitle böbrek satan arkadaÅŸları yakaladılar bu arada… Garibandan tiko para 5 bine alıyorlarmış, peÅŸin fiyatına vade farksız 25\’e satıyorlarmış.

E organ\’izasyon taksitle olunca…
Ceset de bonus\’lu oluyor haliyle.

Abisini morgdan alan vatandaÅŸ, son bir kez yüzünü görmek için kefeni araladı ki… Rahmetlinin yanına, bi tane kadın bacağı, bi de bebek cesedi koymuÅŸlar. MeÄŸer rahmetlinin bacağı daha önce diz altından kesilmiÅŸ… Onu kalçaya kadar tamamlamışlar, bebek ekstra.

DNA testi yapacaklarmış iyi mi…
Adama kadın bacağı takıp, bebek monte etmişler, hâlâ kromozomda molekül arıyorlar!

(Buna benzer hadise, HaydarpaÅŸa Numune\’de yaÅŸanmıştı. Kadının biri vefat ediyor, hastabakıcıya veriyorlar, morga götür diye… Asansöre biniyor, peÅŸinden sedyeyi çekiyor, en alt kattaki düğmeye basıyor. Bismillahirrahmanirrahim, kadın ayaÄŸa kalkmaya baÅŸlıyor. Hem de öyle böyle deÄŸil, tavana kadar dikiliyor… MeÄŸer, rahmetlinin saçı asansörün kapısına sıkışmış… Hastabakıcı kafayı yedi tabii, rapor verip emekliye sevk ettiler, son gördüğümde kapıda ayakkabı boyacılığı yapıyordu. Sonra n\’ooldu bilmiyorum.)

Neyse… Allah\’tan Profesör Haberal\’ın hastane odasını gece yarısı bastılar da, memleketin saÄŸlığını koruma altına almış oldular… Ki, maazallah bi fenalık yapmasın ordan.

CMYLMZ Nostradamus

\"\"Cem Yılmaz büyük adam arkadaÅŸ…
Türk Telekom Arena reklamında \’AkustiÄŸe bak\’ dedi…
300 kiÅŸi ıslıkladı, on bin gibi ses çıktı…

\’Saha alttan ısıtmalı\’ dedi…
Gerçekten birilerinin altı ısındı açılış gecesi…

\’Çizgiden çıkmamak lazım\’ dedi…
\’Protesto yapan Galatasaraylıların babaları belli deÄŸil\’, \’Kim yaptı lan o stadı size. Geri zekalı kuÅŸ beyinliler\’ gibi çizgi dışına çıkıldığında neler olabileceÄŸini bize gösteren açıklamalar okuduk…

\’Stadımızın altın anahtarını veriyoruz\’ dedi…
BaÅŸbakan \’Anahtar TOKİ\’de. Daha vermedik, anlaÅŸmalar daha yapılmadı\’ açıklaması yaptı…

\’Mekan oynatıyor\’ dedi…
Mekanın sadece oynatmadığını, ıslıklattığını, yuhalattığını gördük…

\’Çıkarken ışıkları kapatın bir zahmet\’ dedi…
Daha girer girmez ampulleri kapatmak istedi seyirci…

Bir tek eksik var yalnız. bayrak direğiyle ilgili kehaneti gerçek olmadı.
Orada da bir tek zamanlamayı tutturamadı.
ÅžiÅŸli Cumhuriyet BaÅŸsavcılığı protesto ile ilgili soruÅŸturma baÅŸlatmış. Sorumluları bulup cezalandıracakmış…
Kamera görüntülerini inceleyerek korner direÄŸinin nereye gideceÄŸini bulmaya çalışıyorlar yani…
Hep söylüyorum…
Cem Yılmaz büyük adam…