Bektaşi\’nin birine konuk gelecekmiş. Bektaşi konuğu nasıl ağırlar… Elde yok, avuçta yok.. Mahçup olmak da istemiyor… Komşusu yahudi\’nin bir sürü keçisi var… Keçilerin birini çaktırmadan alıp kesiyor… Ama çaktırmadığını sanan kendisi… Yahudi, ağacın arkasından gözlermiş durumu… Diyor ki kendi kendine, \”şimdi kadıya gitsem, kadı müslüman, o müslüman, ben yahudi… Davayı kazanamam. Hadi kazandım, bektaşi\’nin nesi var ki, ondan alıp bana versin… Biz artık tanrı\’nın huzurunda hesaplaşırız… Yıllar geçiyor. Yahudi tanrı\’nın huzurunda davacı oluyor bektaşi\’den… Mahkeme kuruluyor..:
- Tanrı: Sen Yahudi kulumun keçisini kesmişsin…
- Bektaşi: Kesmedim…
- Yahudi: Ben gözlerimle gördüm..
- Bektaşi: Allahım… Bir mahkemede bir adam hem şahit, hem davacı olamaz.
- Tanrı: Haklısın ama, ben her şeyi görürüm. Ben de gördüm, kestiğini…
- Bektaşi: Allahım, aynı mahkemede, hem şahit, hem hakim olunmaz…
- Tanrı: Gene haklısın, o zaman getirin keçiyi, ona soralım…
- Bektaşi: Ne?!. Keçi burada mı?!. Ver onu o zaman bu yahudi\’ye, bitsin bu dava…
0 Comments.