Boğaz\’daki restoranlarda bi levreğe 500 lira ödeyip, sırtını Boğaz\’a dönerek oturan öküzler var bu ülkede… O nedenle, üç tarafımız denizle çevrili olmasına rağmen, ahalinin çoğu yüzme bilmez. O nedenle, denizi olmayan ülkeler dünya yelken şampiyonu çıkarırken, dünyanın en güzel midye dolmasını denizi olmayan, benim canım Mardinlilerim yapar.
İşte bu nedenle, Erzurum\’da başlayan Üniversite Kış Oyunları\’nı çok önemsiyorum. \”Milat\” olarak görüyorum. Çünkü, papağan gibi tekrar edilmesine rağmen, zannedildiği gibi \”zengin sporu\” filan değildir. Hatta, iddianın aksine, zenginlerin yapamadığı spordur!
Kanıt mı?
Açılış töreni yapıldı, ay-yıldızlı bayrağımızı Sabahattin Oğlağo taşıdı. Alaskalı eskimo gibi soyadı var ama, Muşlu o… Adını ilk defa duyanlar \”afferin çocuğa şekerim\” diyecek, eminim… Halbuki boru değil, 2002 Salt Lake City, 2006 Torino, 2010 Vancouver, üç olimpiyata katıldı. Çocuklarımızı spora yönlendiren Muş Valiliği\’nin mucizesi, kayaklı koşuda rakipsiz Türkiye şampiyonu, Atatürk Üniversitesi Spor Akademisi öğrencisi o.
Atatürk Üniversitesi… İkinci kanıtım.
Türkiye\’de 156 üniversite var, milli takımda sadece 35 üniversiteden sporcu bulunuyor, 121 üniversitenin \”üniversite oyunları\”yla alakası yok maalesef… En çok katkı sağlayan ise, 23 sporcuyla, Atatürk Üniversitesi… Öğrencilerin gelir durumu, şehrin ekonomisi,üniversitenin imkânları bakımından sıralama yapsak, herhalde bu 156 üniversite arasında 100 küsuruncu sıralarda gelir. Ama \”zengin sporu\” zannedilen milli takımda, en başta.
Ha, denebilir ki, Erzurum\’da dağ var, kar var, ondan… Kardeşim, karlı dağın kralı Kayseri\’de var, şahane tesis var, biri Abdullah Gül adıyla, dört tane de üniversite var. Ama, milli takımda numunelik, bi sporcu bile yok ordan… Kayak bilmeyen Abdullah Gül, üçüncü kanıtım.
Tekirdağ\’ın adı dağlı ama, doğru dürüst dağı mağı yok, en yüksek rakımlı yeri, Çankaya Köşkü\’nden bile aşağıda… Buna rağmen, Namık Kemal Üniversitesi\’nden hiç olmazsa bir tane milli sporcusu var, artistik patende, ismi Damla… Damlaya damlaya göl olur elbet.
Kocaeli Üniversitesi\’ni kutlamak gerek, tek başına 17 sporcusu var milli takımda… En çok sporcu gönderen şehir, başkent; Hacettepe\’den 10, Gazi\’den 7, Ankara Üniversitesi\’nden 6, Bilkent\’ten 5, ODTÜ\’den 4, Atılım\’dan 1, Ufuk\’tan 1, toplam 34… En çok üniversiteden sporcu gönderen şehir İstanbul; Bilgi\’den 12, Aydın ve İstanbul Üniversitesi\’nden 2\’şer, Boğaziçi, Galatasaray, Koç, Sabancı, Marmara, Okan, Haliç ve Doğuş\’tan 1\’er, 24 sporcu…
5 bin yıllık tarihi boyunca yapılabilmiş en büyük kardan adamı sadece 5 milimetre boyunda olan İzmir\’imi ayıplamıyorum haliyle… Hiç olmazsa, artistik patene bir sporcu göndermeyi başaran Dokuz Eylül Üniversitesi\’ni tebrik ediyorum. Malum, biz çipurayız… Kış sporlarının daha çok, müzik eşliğinde sıcak şarap, sucuk-ekmek tarafıyla ilgileniyoruz.
Eskişehir Anadolu\’dan 9, Kars Kafkas\’tan 7, Polis Akademisi, Uludağ, Açık Öğretim ve Niğde\’den 3\’er, Kastamonu\’dan 2, Bolu İzzet Baysal, Sivas Cumhuriyet, Van 100\’üncü Yıl, Kuzey Kıbrıs Doğu Akdeniz, Ağrı İbrahim Çeçen ve Aksaray Üniversitesi\’nden 1\’er…
Ayrıca, ABD\’de okuyan 5, Kanada, İngiltere, Fransa ve Ukrayna\’da okuyan 1\’er sporcumuz var milli takımımızda.
Evet, mutlaka rezaletler yaşanacaktır organizasyonda… Elektrikler kesilecek, yarışmalar yarım kalacak, hakemler soyulacak, pistlere giren adamlar kayakçılarla çarpışacaktır, çığ bile düşmesi muhtemeldir… Dünyanın en iyisini yaptık ayaklarıyla dikilen tesislerde kaç paralık voli vurulduğu, hangi bademlerin köşeyi döndüğü elbette ortaya çıkacaktır.
Ancak, milattır.
Kış sporları, zengin sporu değildir.
Biraz merak, yeterlidir.
Başta futbol manyağı basınımız, tüm Türkiye\’nin… Muşlu Sabahattin\’in taşıdığı bayrağın peşinden gitmesini diliyorum.